Brugge

Kuzeyin Venedik’i Brugge

Araç Kiralama

Paris seyahatimizin 4. gününde Belçika’nın Hollanda sınırına yakın olan Brugge(okunuşu Brüj) şehrine gitmek için Hertz araba kiralama şirketine gittik. Paris’e gitmeden önce internet sitelerinden rezervasyon yaptırmıştım. Türk Havayolları’nın sayfasında, Miles&Smiles üyelerine indirimli araç kiralama hizmeti veren firmaların isimlerini bulabilirsiniz. Normal fiyatların neredeyse yarı fiyatına araç kiralayabiliyorsunuz, o yüzden mutlaka siteye gözatmanızı tavsiye ederim.

THY’nin araç kiralamayla ilgili sayfasına ulaşmak için lütfen tıklayın.

Hertz’den daha önce yaptığımız rezervasyon için firmanın otelimize çok yakın olan Gare Montparnasse’ın karşısındaki acentasına gittik. Rezervasyon yaparken navigasyonu olan bir araç kiralamanızı tavsiye ederim. Elinizle

Belçika sınırı 1 km kala
Belçika sınırına 1 km kala

koymuş gibi şehri bulmanızı sağlıyor. Türkiye’deki ehliyetimizi kabul ettiler, pasaport ve kredi kartı bilgilerinizi alıyorlar. Sonrasında acentaya çok yakın olan, Le Méridien otelin altındaki kapalı otoparka sizi yönlendiriyorlar. Burada da Hertz’in küçük bir ofisi var. Anahtarınızı buradan teslim alıyorsunuz, dönüşte de geç saatte döndüğümüz için arabayı Hertz için ayrılan otoparktaki yerlerden birine parkedip, ofisin kapısındaki posta kutusuna anahtarı attık.

Arabayı teslim alırken navigasyonu Türkçe diline ayarladılar, benzin depomuzun doluluğuna baktılar(3/4’ü doluydu). Bırakırken de aynı şekilde bırakabileceğimizi, az ya da fazla benzinle bırakırsak buna göre fatura tutarının değişeceğini ilettiler. Çok yardımseverlerdi. Arabamızı aldıktan sonra; ailem, işyerinden arkadaşım ve eşimle birlikte Brugge’e gitmek üzere düştük yollara.

Paris’teki yoğun trafik ışıkları nedeniyle Cumartesi sabah 8 olmasına rağmen şehirden çıkmamız çok vakit aldı. Otobana çıktıktan sonra paralı yola giriyorsunuz. Türkiye’deki gibi HGS/OGS sistemleri de var ama nakit gişeleri de halen var. O yüzden üzerinde para görseli olan gişelerden bilet alıp yine para görseli olan gişelerden ücretinizi ödeyerek çıkabiliyorsunuz. Yollar çok güzel ve rahat ama akşam dönüşte Fransa’da yol boyunca hiç sokak lambası olmadığından, araba kullanırken zorlandık.

Belçika sınırına yaklaşırken benzin alıp kafamız rahat dolaşmak istedik ama benzin istasyonları Türkiye’deki gibi olmadığından biraz zorlandık. Girdiğimiz benzin istasyonunda önce kredi kartımızı POS makinasına yerleştirdik. Karttan bir miktar provizyon aldı ve benzin almamıza izin verdi. Depoyu fulledik. Sonrasında aldığımız benzin tutarı kadar kartımızdan işlemi aldı.

Belçika sınırını geçerken durup fotoğraf çektirip yolumuza devam ettik. Schengen Anlaşması’ndan dolayı sınırlar kaldırıldığı için sadece geçiş yaptığınız ülkenin adı yazan bir tabela var.

Brugge’deki Otopark

Koning Albert I-Iaan Yolu üzerinde bir otopark var. Navigasyona da bu yolu girerek gittik. Burası çok uzun bir cadde. O yüzden gitmeden önce Google Maps’ten inceleme yapmanızı tavsiye ederim, navigasyon caddenin en başında bir yeri de belirleyip aslında biraz ilerde olan otoparka size ulaştıramayabilir. Tarif olarak otobandaki N397 Sint Michiels sapağından çıktıktan sonra aslında ulaştığınız caddenin adı Koning Albert I-Iaan. Vilların olduğu yolda 2,5 km. kadar devam edeceksiniz. Sonrasında Centrum tabelalarını takip etmeye başlayabilirsiniz. Karşınıza bir alt geçit çıkacak. Buradan geçtikten sonra ‘T Zand yazan tabelaları takip edin. Avrupa Birliği’nin bayraklarının olduğu göbeğe geldiğinizde sola dönün ve sol şeritte kalın. İlerde yol ikiye ayrılacak. Siz altgeçit olan, tabela olarak Park Centrum’u(Park Centrum ‘T-Zand) göreceğiniz yöne devam edeceksiniz. Alt geçide girer girmez sağda otoparkın girişini göreceksiniz.

Otoparkın GPS Koordinatları : 51.205267, 3.217405

Otoparkın Adı : Centrum ‘t Zand

Otopark ücretlerini internet sitesinden öğrenebilirsiniz. İnternet sitesine ulaşmak için lütfen tıklayın.

Araba dışında Brüksel’den ve Paris’ten kalkan trenlerle de Brugge’e ulaşabilirsiniz.

Brugge Şehri

Arabayı otoparka parkettikten sonra asansörle büyük bir meydana(‘T Zand) çıktık. Hemen çıkışta bir tourist information ofisi var. Buradan ücretsiz harita alabilirsiniz. Ayrıca görevliler gezilecek yerleri de harita üzerinde işaretliyorlar. Turizm ofisinden çıktıktan sonra ilk sokaktan(Zuidzandstraat) sağa dönerek şehrin meydanı olan Grote Markt’a doğru yürümeye başladık. Brugge, Orta Çağ’dan kalma mimarisi (II. Dünya Savaşı’nda zarar görmediği için bozulmadan korunmuş), çikolataları, danteli (diğer adıyla rahibe işi), kanalları ve Belçika birası ile ünlü bir şehir. Sokakta yürürken tarihin çok iyi korunduğunu rahatlıkla görebiliyorsunuz.

't Zand Meydanı
‘t Zand Meydanı

Aziz Salvator Katedrali

Yol boyunca ilerlediğinizde sağda Aziz Salvator Katedrali’ni göreceksiniz. Burası şehrin ana kilisesi. Biz gittiğimizde kilise kapalı, o yüzden içini gezemedik.

Aziz Salvator Katedrali
Aziz Salvator Katedrali

Katedralin açık olduğu saatlere ulaşmak için lütfen tıklayın.

Grote Markt(Büyük Meydan)

Katedralin önünden devam ettiğimizde şehrin ana meydanı olan Grote Markt’a geldik. Her yerde faytonların olduğu, birçok restaurant ve caféler olan büyük bir meydan. Buradaki restaurantların fiyatlarının çok yüksek olduğunu duyduğumuzdan biraz daha iç taraflarda güzel bir restaurant bulabilir miyiz diye dolaşmaya başladık. Meydanda en dikkat çeken yapı 83 metre uzunluğundaki Belfry Kulesi. Hazine odası olarak inşa edilmiş kulenin üstünde saat bulunuyor. 8 Euro vererek 366 basamağı çıkıp çana ve kuşbakışı meydana bakabiliyorsunuz.

Belfry Kulesi
Belfry Kulesi
Grote Markt
Grote Markt
Grote Markt
Grote Markt
Grote Markt
Grote Markt
Arkadaki Bina Historium
Historium

Grote Markt’ın köşesinde Historium yazan bir bina var. Burada 15. yüzyıla tarihi bir yolculuk yapılabiliyor. Kapıda İngilizce audioguide(telsiz boyutunda sesli rehber) dağıtılıyor. Filmler, animasyonlarla 15 yüzyılda insanların Brugge’de nasıl yaşadıkları anlatılıyor. Giriş ücretli. Bileti internetten ya da kapıda alabiliyorsunuz. Ayrıca içeride hediyelik eşya dükkanı var.

Historium’un internet sitesi için lütfen tıklayın. Burada yer alan videoyu izleyerek ne olduğu konusunda fikir edinebilirsiniz.

Trattoria Pizzeria

Trattoria Pizzeria
Trattoria Pizzeria
Bruges Birası
Bruges Birası

Historium’un köşesindeki sokaktan içeri girip 100 metre kadar yürüdüğümüzde sağdaki sokağın girişinde, köşedeki İtalyan        pizzacısına gittik.

Adres : Burgstraat 1, 8000 Brugge

Fiyatlar;

4 Peynirli Pizza : 12 Euro
Pizza Bufalo : 11,50 Euro
Lazanya Bolonez : 12,50 Euro
Sebzeli Lazanya : 12,50 Euro
Rigatoni Arrabiata(Acı soslu makarna) : 11 Euro
Rose Şişe Şarap : 26,50 Euro
Brugse Marka Bira(Brugge’ün yerel birası) : 3,80 Euro

Yediklerimizin hepsi çok lezzetliydi. Eğer yolunuz buraya düşerse gitmenizi tavsiye ederim. Trattoria Pizzeria yerine yerel     birşeyler  yemek isterseniz İtalyan restaurantına gelmeden solda Cambrinus var. Tripadvisor’ın sayfasında da en iyi restaurantlar arasında geçiyor. Kapıda menüsü var, buna da göz         atabilirsiniz.

 

Burg Meydanı

İtalyan restaurantından çıkıp sola dönerek 200 metre ilerdeki Burg Meydanı’na yürüdük. Burg meydanındaki binalar : Bishop’s Palace(Piskoposun Sarayı), belediye binası(Stadhuis), eski nüfus müdürlüğü(Paleis van het Brugse Vrije) ve Kutsal Kan Basilikası(Heiligbloed Basiliek).

Burg Meydanı-(En sağda Bishop's Palace, karşıda belediye binası, solunda nüfus müdürlüğü, sağında Kutsal Kan Bazilikası)
Burg Meydanı-(En sağda Bishop’s Palace, karşıda belediye binası, solunda nüfus müdürlüğü, sağında Kutsal Kan Bazilikası)

Sarı desenli eski nüfus müdürlüğünün olduğu binanın altındaki geçitten geçip Dijver nehrinin boyunca yürümeye başladık. Köprüyü geçip sağa dönerek nehir boyunca yürümenizi tavsiye ederim. Köprünün ayağından kanal turlarına katılabileceğiniz botlar göreceksiniz. Biz gezerken yağmur yağmaya başladığından ve botların üstü açık olduğundan binmedik ama yine de şemsiyeleriyle botlara binenler vardı.

Dijver Deresi-Kanallar
Dijver Nehri-Kanallar
Dijver Deresi-Kanallar
Dijver Nehri-Kanallar
Dijver Deresi-Kanallar
Dijver Nehri-Kanal Turu
Dijver Deresi-Kanallar
Dijver Nehri-Kanallar

Gruuthuse Müzesi

Gruuthuse Müzesi
Gruuthuse Müzesi

Nehrin bittiği yerde hemen solda Gruuthuse Müzesi’nin girişini göreceksiniz. Şu anda müze olarak hizmet veren saray, 15 yüzyılda Lord Gruuthuse’a(Brugge’ün Lordu) ev sahipliği yapmış. Gruuthuse Ailesi, 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Brugge’de yaşamış, ileri gelen bir ailedir. Müzede ailenin kullandığı eşyalar bulunuyor.

Bahçesinden Bizim Leydi Kilisesi’nin de fotoğrafını çekebilirsiniz. Bahçeye giriş için ücret alınmıyor.

Müzenin internet sitesine ulaşmak için lütfen tıklayın.

Bizim Leydi Kilisesi

Gruuthuse Müzesi’nin bahçesinden devam ettiğinizde Bizim Leydi Kilisesi’ni göreceksiniz. Flemenkçesi Onze-Lieve-Vrouwekerk olan gotik tarzda inşa edilmiş kilise, 122 metre yüksekliğiyle şehrin en uzun yapısı. Ayrıca dünyada ikinci en uzun tuğla yapımı kuleymiş(en uzun olanı Almanya’nın Landshut kentindeki “Aziz Martin’in Kilisesiymiş).

Bizim Leydi Kilisesi
Bizim Leydi Kilisesi

Şapelin güney yan kısmındaki mihrabın yakınında 1501-1504 yılları arasında Michelangelo tarafından yapılmış olan Brugge’ün Madonnası heykeli yer alıyor. Heykel aslen Siena Katedrali için tasarlanmış ancak İtalya’da tüccar iki kardeş olan Jan ve Alexander Mouscron tarafından satın alınmış ve 1514 yılında Bizim Leydi Kilisesi’ne bağışlanmış. Heykel iki kere yağma edilmeye çalışılsa da (1794 yılında Fransız devrimcileri ile 1944 yılında Nazi Almanlarının işgali) yeniden alınmıştır.

Kilisenin internet sitesine ulaşmak için lütfen tıklayın.

Brugge’ün Madonnası Heykeli

Şekerlemeciler

Marsepein adındaki şekerleme
Marsepein adındaki şekerleme

Kuzeyin Venedik’i ünvanının yanında Brugge’ün bir ünvanı da Çikolatanın Başkenti. Belçika’nın çikolatası meşhurdur ama biz daha çok şekerlemelerini ve vitrinlere bayıldık. Bİzim Leydi Kilisesi’nin önünden devam edip 2. sokaktan(Walstraat) ilerlediğinizde sağdaki sokağın köşesinde çok güzel bir şekerlemeci gördük. Café Tasse adındaki şekerlemecinin vitrininde Marsepein(Türkçe Adı : Marzipan) adında şekerlemeler var. Birçok çeşidi varmış. Yumurta beyazı, şeker ve badem ezmesinden yapılan badem kurabiyesi. Aslen Arap-Fars kültürüne ait olup, Türkler’in yardımıyla doğudan Avrupa’ya taşınmış. Türkiye’de genelde sade ya da çikolatalı çeşitleri var. Burada 7 çeşidi var. Biz 4 Smaken(4 Çeşit Tatlı) olandan aldık ve çok beğendik.

Onun dışında bisküvili(speculaas), rum ve kuru üzümlü(rhum/rozijn), şekersiz(suikervrij) gibi çeşitleri de var. Dükkan sahibi bayan da çok içten ve güleryüzlüydü. Marzipanımızı alıp Brugge sokaklarında gezmeye devam ediyoruz.

Café Tasse
Café Tasse
Café Tasse
Café Tasse

Begijhof

Şekerlemecilerin olduğu sokaktan devam ettiğinizde ilerde üzerinde at başı olan bir çeşme göreceksiniz. Buradan sağa dönüp dar bir köprüden geçtiğinizde Begijhof’a ulaşacaksınız. Begijhof, 1245 yılında etrafı su ile dolu kalelerle çevrilmiş olan bir yapı. 1927 yılından beri Benediktin Tarikatı’ndan kişiler tarafından kullanılıyor. Benediktin Tarikatı, Aziz Benedikt’in kurallarını takip eden Hristiyanlığın Katolik koluna bağlı bir manastır tarikatıdır. Tarikat içindeki her bir manastır bağımsızdır ancak Benediktin Konfederasyonu altında amaçları doğrultusunda ortak hareket ederler.

Şu anda kadınlar için dini bir manastır olarak hizmet veriyor. Beyaz binalardan oluşan yapı UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

Begijhof'a Giden Köprüden Manzara
Begijhof’a Giden Köprüden Manzara
Begijnhof
Begijnhof

Brugge’ü çok beğendik ve bir daha gelme isteğiyle Brüksel’e gitmek için otoparka yürümeye başladık. Öğlen güzel olan hava, dönüşe geçtiğimizde bozdu. Şiddetli bir yağmura yakalandık. O kadar şiddetliydi ki, herkes dükkanlara sığındı. Eğer yağmur yağma olasılığı olan bir günde geziyorsanız şemsiyenizi yanınızda bulundurmanızı tavsiye ederim.

Yeni eklenecek şehirlerle ilgili anında bilgi sahibi olmak için hemen Facebook ve Twitter hesaplarımı takip etmeye başlayın.

Yazımla ilgili yorumlarınızı bekliyorum.

İyi seyahatler :)

“Brugge” üzerine 16 düşünce

  1. Elinize saglik siteniz cok aciklayici olmus. Su anda ailece Brugge’deyiz bilgilerinizden faydalaniyoruz. Tesekkur ederiz…

  2. Merhaba, brugge araba ile gelmeyı planlıyoruz bahsetmıs oldugunuz otopark ıle ılgılı merkeze yakın otopark o mudur?
    Sehrın dısına yada aralara araba park edılmıyor mu?

    1. Merhaba,

      Ara sokaklarda park eden araç görmedim açıkçası. Sokaklar dar olduğundan pek yer de yok park için. Şehrin dışında yerler mutlaka vardır ama oralardan da ulaşım sıkıntı olabilir.

      Belirttiğim otopark şehir merkezine çok yakın. Yürüyerek 10 dakikada ulaşabilirsiniz. Yürüyeceğiniz yollarda da çok güzel evler, dükkanlar var. Sıkılmadan gezebilirsiniz.

      İyi seyahatler.

    2. Büyük meydana, yani merkeze çok yakın iki saatlik sokak üstü otoparklar var. İki saati 4 euro. İki saatte bir mutlaka makinadan bilet alıp aracın içine görünecek yere bileti koyuyorsunuz. Biz 3 kez bilet attık yani 6 saat yetti.

  3. Emre Bey, gezi yazılarınızı severek okuyorum. Yakın zamanda Paris, Brugge ve Amsterdam’ a gideceğim. Notlarınız epey faydalı olacak:)

  4. Çok teşekkürler, şu anda Brugge’deyiz , bilgiler çok aydınlatıcı oldu, emeğinize sağlık ..

  5. En detaylı gezi yazısı olarak görünüyor.bu yaz oradayız.bilgilerinizi kullanacağız.teşekkürler sevda

  6. Merhaba bayram tatili için 12-14.9.2016 arası Amsterdamdayım. Buradan dolaşarak son durak Brüksele geçip oradan 18 Eylülde döneceğiz. Lüksemburg , Brugge, Brüksel mi yapmamı önerirsiniz? Yoksa başka alternatif öneriniz olabilir mi? Saygılarımla,

  7. Faydalı bir yazı olmuş ama bugün gördük ki çıkış numarası n297 değil n397.

  8. Merhabalar,

    Faydalı bilgiler, ben eylül sonu için planlıyorum fakat iklimi biraz düşündürüyor yağmurlu ve soğuk olur mu ?

    1. Merhaba,

      Çok teşekkürler yorumunuz için. Muhtemelen yaz ayları gibi olmaz ama o mevsimde belli olmuyor biliyorsunuz havalar. Çok güzel, güneşli bir gün de olabilir. Şans biraz :)

      İyi seyahatler şimdiden.

Hasan Arslan için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yurtdışını kendim gezerim diyenlerin sitesi!

Yukarı Çık