Lizbon

Lizbon diyince aklımda kalan en güzel 5 şey Sintra, Nata, Tramvay, Deniz Mahsülleri, güzel sokaklarıydı. Önemli bir not da Temmuz ayında gitmemize rağmen güneş batınca rüzgar çıkıp geceleri bazı yerlerde t-shirtle üşünecek kadar soğuk olması. Akşam üstü otelin civarından geçip, ince bir hırka almak iyi olacaktır. Lizbon, tekrar gidip daha çok keyfini çıkarmak istediğim bir yer.

Bildiğiniz gibi Portekiz’in başkenti olan Lizbon’a Schengen vizesi ile gidilebiliyor. THY’nin Lizbon’a ve şarabıyla ünlü Porto’ya direkt uçuşları var.

Lisbon Havaalanından Şehir Merkezi’ne Ulaşım

Taksi, otobüs ve metro ile şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Biz kırmızı renkli metro hattını binip Alameda durağında aktarma yaparak, Baixa-Chiado durağına gittik. Buradan kısa bir yürüyüşle otelimize ulaştık.

Lisbon’da Nerelere Kalınır?

Otelimiz Lisboa Carmo Hotel adında butik bir oteldi. Merkezi olması açısından çok güzel bir otel, sadece odamız giriş katta olduğu için sokağın gürültüsünü duyduk. Camın önünden konuşarak geçenleri de duyuyorsunuz. Gürültüden çok rahat olmuyorsanız ya da üst katlarda bir oda tercih ederek bu otelde kalabilrsiniz. Biz oda ve kahvaltı almıştık, kahvaltısı da güzeldi.

1. gün

R. Garrett Sokağı

Valizleri otele attığımız gibi düştük yollara. İlk durak, otelimizin de yakınında olan R. Garrett sokağı. Mağazaların, cafelerin, ufak bir alışveriş merkezinin(ismi Armazens Do Chiado) olduğu güzel bir sokak. Sokağın üst kısmında Café A Brasileira ünlü bir cafe var. Biz de gidip oturduk ama 10 dakika boyunca garsonu yakalayamadığımız için sıkılıp kalktık. Belki yurtdışında denk gelmişsinizdir, bazı ünlü yerlerin garsonları sahibi gibi havalıdır. Buradakiler de onlardan. Turistler debeleniyor sipariş vermek için ama görmüyorlar bir türlü :)

R. Garrett Sokağı
R. Garrett Sokağı

Sokağın alt kısmından sağa döndüğünüzde Tiger adında, genelde düşük fiyatlı ama orijinal ürünler satan bir mağaza göreceksiniz. Burayı mutlaka gezmenizi tavsiye ederim.

Elevador de Santa Justa (Santa Justa Asansörü)

Lizbon bol bol yokuş inip çıkmaya kendinizi hazırlayın. Eğer yürümeyi çok sevmiyorsanız, tramvaylar ve tarihi asansörler gezerken size yardımcı olacak. Yürümeyi seviyorsanız da tramvaylar mutlaka denenmeli. Tarihi tramvaylar İstanbul’dakilerle aynı, tek fark sarı renkli olması. Tramvaylar biraz kalabalık ama yolculuk çok keyifli.

Tarihi asansörlerden biri de Santa Justa Asansörü. Baixa mahallesi ile Bairro Alto mahallesinde yokuşu çıkmak istemeyenler için Fransız asıllı Porto doğumlu Raul Mesnier de Ponsard adında bir mühendis tarafından tasarlanmışt asansör 1902 yılında kullanıma açılmış. 5 Euro ücretle binebiliyorsunuz.

Elevador de Santa Justa (Santa Justa Asansörü)
Elevador de Santa Justa (Santa Justa Asansörü)
Elevador de Santa Justa (Santa Justa Asansörü)
Elevador de Santa Justa (Santa Justa Asansörü)

R. Garrett’in sonundaki AVM’den sola döndüğünüzde 150 metre sonra sağda asansörü göreceksiniz. Ayrıca buraları gezerken binaların üstünden geçen tünelleri göreceksiniz. Bunlar da asansörün bağlantı tünelleri.

20160703_095727

R. Augusta

Lizbon’un merkezi bu caddenin olduğu yerler diyebilirim. En kalabalık yer burası. Santa Justa Asansörünün yanında aşağıya doğru yürüdüğünüzde üçüncü cadde R. Augusta. Mağazaların, banka şubelerinin, restaurant ve cafélerin olduğu kalabalık bir cadde burası. Caddeye ulaştığınızda sağa dönüp Tejo nehrine kadar yürüyerek tüm caddeyi gezebilirsiniz.

R. Augusta
R. Augusta

Cadde üzerinde Portekiz’in ünlü Pastéis de Bacalhau kekini satan Casa Portuguesa dükkanını göreceksiniz. Buradan kek alıp, sokağın ortasındaki masalarına oturarak yiyebilirsiniz. Morina balığı olarak geçen mezgit benzeri bir balık, patates, yumurta, maydanoz ve soğanla yapılan; sıcak yenen bir kek. Biz tadını çok beğenmedik ama denenebilir.

Casa Portuguesa
Casa Portuguesa
Pastéis de Bacalhau
Pastéis de Bacalhau

Arco da Rua Augusta (Rua Augusta Takı)

R. Augusta’nın sonunda yer alan zafer takı, 1755 yılındaki depremden sonra kentin yeniden inşasını anmak için yapılmış. 1873 yılında yapımı tamamlanan takın yüksekliği 11 metre ve 6 sütun üzerine oturuyor. Üstüne tarihsel figürlerin heykelleri yerleştirilmiş. En tepesiyle korniş arasındaki mesafenin yüksekliği binanın ne kadar ağır olduğunu vurgulamak için yapılmış. Arada kalan bu bölüm Portekiz arması ile süslenmiş. Tepedeki heykeller kahramanlığı ve dâhiliği temsil ediyormuş.

Rua Augusta Takı arka bölümü
Rua Augusta Takı arka bölümü
Rua Augusta Takının ön bölümü
Rua Augusta Takının ön bölümü

Praça do Comércio (Ticaret Meydanı), Tejo Nehri ve Ponte 25 de Abril(25 Nisan Köprüsü)

Rua Augusta Takının altından geçtikten sonra Ticaret meydanına gelmiş olacaksınız. Meydanda eskiden Ribeira Sarayı varmış ancak 1755 Lizbon Depremi ile yıkılmış. Depremden sonra meydan tamamen yeniden düzenlenmiş. Meydanın Tejo Nehrine de kıyısı bulunuyor.

Praça do Comércio (Ticaret Meydanı)
Praça do Comércio (Ticaret Meydanı)

Sahilde oturacak yerler var. Buradan nehri ve 25 Nisan Köprüsü’nü görebilirsiniz. Köprü ilk olarak 1966’da Salazar Köprüsü adıyla açılmış, sonradan Karanfil Devrimi’ne ithafen adı değiştirilerek, 25 Nisan Köprüsü adı verilmiş. San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden mühendisler tarafından yapıldığından köprü Golden Gate Köprüsü’nün aynısı.

Tejo Nehri ve Ponte 25 de Abril(25 Nisan Köprüsü)
Tejo Nehri ve Ponte 25 de Abril(25 Nisan Köprüsü)

Karanfil Devrimi’ne kısaca değinirsem, Portekiz’de 25 Nisan 1974 günü şiddet kullanılmadan gerçekleştirilen askeri darbeye bu ad verilmiş. Portekiz’in otoriter bir diktatörlükten demokrasiye geçişini sağlayacak iki yıllık bir değişim döneminin başlangıcı olan bir olaymış bu. 1930’lardan beri otoriter bir rejimin devam ettiği Portekiz, özellikle Hindistan ile Afrika’daki sömürgeleri için uyguladığı politikalar ve ülke içerisinde gittikçe artan baskılar nedeniyle askeri darbe yaşamış. Darbe adını, askerlerin ele geçirdikleri Lizbon Çiçek Pazarı’nda çokça bulunan karanfillerin silah ve tank namlularınına sokulması ve bu görüntülerin tüm dünyaya duyurulması ile almış.

İlk gün akşam yemeği (Cervejaria Ramiro Resturant)

Deniz mahsülü ürünlerden yemekler sunan ve Lizbon’da çok ünlü bir restaurant olan Cervejaria Ramiro’ya gittik. Burası çok turistik bir yer, rezervasyon kabul etmiyor. O yüzden uzun süre sıra beklemeyi göze alın. Biz bir saate yakın bekledik.

20160702_203229

Neşeli garsonumuz
Neşeli garsonumuz

Menü için herkese bir tablet veriyorlar. Tüm yiyeceklerin fotoğrafları ve porsiyon fiyatları yazıyor. Ayrıca birçok dilde menü seçeneği var, seçeneklerden biri de Türkçe. O yüzden rahat rahat yiyecek seçebilirsiniz.

Biz tencerede kum midyesi, sarımsaklı ekmek ve yarım porsiyon jumbo karides sipariş ettik. Tıka basa doyduk.

Yarım porsiyon jumbo karides
Yarım porsiyon jumbo karides
Kum midyesi
Kum midyesi

3 bira ile birlikte toplam 55 Euro hesap ödedik. Kredi kartıyla da ödeme yapabilirsiniz.

Önemli bir not, restaurant Pazartesi günleri kapalı. Bir de yiyecekler güzel ama deniz mahsülleri çok tüketildiğinde alerji yapıyor biliyorsunuz, benden ufak bir hatırlatma :)

Ulaşım : Ticaret Meydanı’ndan ulaşım için iki yöntem var. Birincisi meydanda girişi bulunan Terreiro do Paço metro istasyonundan önce Baixa-Chiado istasyonu, oradan da Intendente durağında indikten sonra 7-8 dakika aşağıya doğru yürümek, ikincisi ise meydandan Baixa-Chiado istasyonuna yürüyüp buradan yine Intendente durağında inmek ve sonra yürümek.

Yalnız Intendente istasyonundan aşağıya doğru yürünen yol pek güzel ve tekin değil. O yüzden akşam gidiyorsanız metrodan bir durak önce yani Martim Moniz’de inip yukarı yürürseniz daha iyi olur.

Rossio Meydanı

Yemek çıkışı yürüyerek otelimize geldik. Yolumuzun üzerinde olduğu için Rossio Meydanı’nı gece görmüş olduk. Burası Ticaret Meydanı kadar olmasa da büyük bir meydan ama şehir merkezinde olduğu ve çevresinde mağazalar, restaurantlar, caféler, dükkanlar olduğu için gündüzleri daha kalabalık oluyor. Sonrasında gündüz de giderek bu meydanın kalabalık hâlini de gördük.

20160702_224256

20160702_224354

Rossio Meydanı’nın bir diğer ve daha çok kullanılan adı Pedro IV. Adını, Portekiz Kralı, aynı zamanda Brezilya İmparatoru olan I. Pedro’dan almış. IV. Pedro’nun bronz heykeli de meydanın ortasındaki sütunun üzerinde bulunuyor. Ayrıca turistik cadde R. Augusta da, Rossio Meydanı’ndan başlıyor.

2. gün

Sintra

Lizbon’a trenle 1 saat mesafede olan Sintra; şatoların, kalenin ve çok güzel evlerin olduğu masalsı bir yer. Sintra’da gezilecek yerlerin arasında uzun mesafeler var. Bu yüzden yürümek pek mümkün değil. Özellikle yollar çok dar ve bazı yerler çok yokuş. O yüzden Sintra içerisinde gezen otobüsleri kullanmanız gerekiyor ancak bir diğer yol da ufak elektrikli araba kiralamak. Fiyat olarak tabi ki daha pahalıya geliyor ve çok güzel bir deneyim.

Tren istasyonunun çıktığınızda hemen karşınızda elektrikli araba kiralayanları göreceksiniz. Kaç saat kiralarsanız, ona göre ödeme yapıyorsunuz. Biz 4 saat için 30 Euro ödemiştik. Arabalar iki kişilik, kullanması da kolay.

Elektrikli araçların park yerleri ayrı. Size teslim alırken bir harita veriyorlar ve yolları, nasıl gideceğinizi, park yerlerinin nerede olduğu vs. anlatıyorlar.

Elektrikli Arabamız
Elektrikli Arabamız

Quinta da Regaleira (Regaleira Sarayı)

Arabayı aldıktan sonra ilk durağımız Tivoli Palácio de Seteais oldu. Burası 5 yıldızlı bir otel, elektrikli arabayı buraya parkedip yakındaki Quinta da Regaleira’ya yürüdük. Buraya giriş ücretli, kişi başı 6 Euro, öğrenci 4 Euro.

1697 yılında yapılmış ve 19. yüzyıla kadar dönemin zengin tüccar ve aileleri tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmış. Son olarak 1892 yılında Carvalho Monteiro isimli bir Portekizli böcek bilimcisi satın almış. Monteiro, sarayı baştan yaptırmış ve günümüzdeki şeklini bu tarihlerde almış. Sonrasında başka aileler tarafından da satın alınıp, oturulmuş olan saray, en son 1998 yılında restore edilerek ziyarete açılmış.

Regaleira Sarayının Bahçesi
Regaleira Sarayının Bahçesi

Sarayın bahçesinde uzun zaman geçirebilirsiniz. Her yerde yer altı tünelleri var. Loş ışıklarla aydınlatılmış çoğu yeri ama nereye çıkacağını bilemediğinizden bol bol kaybolabilirsiniz :)

Tüneller
Tüneller

İnternette Lizbon fotoğraflarının arasında sıkça göreceğiniz kuyu da burada bulunuyor. İçerisinde su yok.

Tören Kuyusu (Poço Iniciático)
Tören Kuyusu (Poço Iniciático)
Tören Kuyusu (Poço Iniciático) - Üstten Görünüm
Tören Kuyusu (Poço Iniciático) – Üstten Görünüm
Moor Kalesi (Castelo dos Mouros)
Bahçe
Bahçe
Bahçe

Morolar Kalesi

Bahçeyi gezerken karşıdaki dağın zirvesindeki Morolar Kalesini(Castelo dos Mouros), diğer adıyla Sintra Kalesini görebilirsiniz. Morolar geçmişte, günümüzün İspanya ve Portekiz’ine denk gelen topraklarda yaşamış Müslüman bir halk.

Kale 8. yüzyılda Sintra, Müslümanların elindeyken yapılmış ve Hristiyanlar tarafından fethedilmesinin ardından da uzun bir süre savunma amaçlı kullanılmış. 1755 Lizbon depreminde zarar görmüş ancak 19. yüzyılda ise restore edilmiş.

Moor Kalesi (Castelo dos Mouros)
Morolar Kalesi (Castelo dos Mouros)

Pena Palace (Palácio da Pena)

Pena Sarayı, Sintra şehrinin en yüksek tepesi üzerine 19. yüzyılda yapılmış. Görüş mesafesinin açık olduğu zamanlarda Lizbon‘dan da görülebiliyormuş.

Sarayın bugün bulunduğu yerde Orta Çağ zamanlarında yapılmış ve Leydi Pena‘ya adanmış bir şapel bulunuyormuş. 1493 yılında Portekiz Kralı tarafından bu şapel, manastıra dönüştürülmüş ve uzun yıllar manastır olarak kullanılmış. 18. yüzyılda yıldırım düşmesi ile zarar gören manastır, 1755 Lizbon Depremi’yle yıkılmış ancak eksiden yapılan şapel, ufak hasarlar almış.

1847 yılında, Portekiz Kralı II. Ferdinand tarafından bina tekrar yaptırılmış ve günümüzde müze olarak gezilebiliyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde ve Portekiz Hükümeti önemli günlerde sarayı kullanıyor.

Pena Sarayı
Pena Sarayı

Giriş ücretli, ayrıca tepeye çıkmak için de otobüsler var(3 Euro). Yürüyerek çıkabilirsiniz, mesafe 500 metre kadar ama çok dik bir yokuş sizi bekliyor.

Sintra Şehir Merkezi ve Ulusal Saray

Şehir Müsülümanların elindeyken 10. yüzyılda yapılmış olan saray, sonrasında Portekiz kralları tarafından yenilenmiş.

16. yüzyıldan itibaren de 1880 yılına kadar kraliyet ailesi tarafından yazlık saray olarak kullanılmış. 1910 yılında, Portekiz Cumhuriyeti’nin ilanından sonra ise müzeye dönüştürülmüş.

Ulusal Saray
Ulusal Saray

Şehir merkezinde hediyelik eşya dükkanları, café ve restaurantlar var. Bize, araba kiraladığımız yerdeki görevli bir pastaneyi methetmişti. Yerin adı Piriquita. Burada Queijadas ve Travesseiro yiyin diye not kağıdına yazıp vermişti.

İçerisi küçük ama turistik olduğu için baya kalabalık. Masada oturup yiyebiliyorsunuz ya da direkt alabiliyorsunuz. Oturmak istemezseniz köşedeki makinadan fiş alıp numaranız yandığında sipariş verebilirsiniz.

Piriquita
Piriquita
Queijadas
Queijadas
Travesseiro
Travesseiro

Biz ikisini Queijadas ve Travesseiro’dan ikişer tane aldık. İkisini de beğendik.

Sintra turumuzu bitirip arabayı, istasyondan aldığımız otoparka bıraktık sonra yemek yemek için istasyonun yanında Pizza Hut’a gittik. Açıkçası mutlaka güzel bir yer vardır yemek yemek için Sintra’da ama biz bakındığımızda içimize sinen bir yer olmadı. O yüzden ufak bir pizzayla öğünü geçiştirdik.

Cabo de Roca (Roca Burnu-Avrupa kıtasının en batı noktası)

Sintra’dan kalkan otobüslerle, Avrupa ana kıtasındaki en batı nokta olan Cabo de Roca’ya gidebilirsiniz. Sintra tren istasyonunun önündeki otobüs durağından kalkan 403 nolu otobüs Cabo de Roca’ya gidiyor. Biletleri otobüs şoföründen alabilirsiniz, fiyatı 2.50 Euro. Tek biletle gidiş dönüş seyahat edebiliyorsunuz.

Otobüs saatleri biz gittiğimizde aşağıdaki fotoğrafta yazdığı gibiydi ama değişebileceğinden durağın içinde duran saatleri kontrol etmenizi öneririm. Fotoğrafta soldaki Sintra’dan kalkış, sağdaki ise dönüş için ancak Roca Burnu ara durak olduğundan, otobüs saatleri biraz sarkabiliyor.

Otobüs saatleri
Otobüs saatleri

Yolculuk yaklaşık yarım saat sürüyor ve daracık yollardan koca otobüs nasıl geçiyor dediğiniz birçok yer geçiyorsunuz.

403 nolu otobüs
403 nolu otobüs

Roca Burnu’na ulaştığınızda gözlem evi, fener, anıt ve restaurant göreceksiniz. Pasifik okyanusunun kıyısında aşağıdaki anıt bulunuyor. Üzerinde Portekizli şair Camoes’in aşağıdaki sözü yazıyor.

“Aqui, onde a terra se acaba e o mar comega.”

Türkçesi “Burada, dünya biter ve deniz başlar.”

Altında da “Ponta mais ocidental do continente europeu.” yani “Avrupa kıtasının en batı noktası” yazıyor.

Anıt
Anıt

Anıt 1979’da Sintra Belediyesi tarafından yapılmış. En alt kısmında da Roca burnunun koordinatları var:

Latitude(Enlem) : 38-47 Norte(Kuzey)

Longitude(Boylam) : 9-30 Oeste(Batı)

Altitude(Yükseklik) : 140 Acima do nivel médio das águas (Ortalama su seviyesinden)

Cabo de Roca (Avrupa'nın en batı noktası)
Cabo de Roca (Avrupa’nın en batı noktası)
Cabo de Roca (Avrupa'nın en batı noktası)
Cabo de Roca (Avrupa’nın en batı noktası)

Turun sonunda da önünde otobüs durağının olduğu binanın içerisindeki bankodan, fazlaca turistik bir aktivite olarak burada olduğunuza dair Sintra Belediyesi’nden, üzerinde adınızın ve ziyaret tarihinizin yazdığı bir sertifika alabilirsiniz. Ücreti 11 Euro.

Sertifika
Sertifika

Certifico

Que Arzu-Emre Kahraman esteve no Cabo de Roca, Sintra – Portugal, o ponto mais Ocidental do Continente Europeu, “onde a terra se acaba e o mar começa” e onde palpita o Espirito da Fe e da Aventura que levou as Caravelas de Portugal em busca de novos mundos para o mundo.

Câmara Municipal de Sintra

Onaylıyoruz ki;

Arzu-Emre Kahraman Roca Burnu-Sintra-Portekiz’de, Avrupa Kıtasının en batı noktasında; “karanın bittiği, denizin başladığı” ve dünyadaki yeni yerleri keşfetmek için İnanç ve Macera Ruhunu taşıyan Portekizli Karavellere(15. yüzyılda ortaya çıkan iki ya da üç Latin yelkenine sahip olan yelkenli bir gemi türü) liderlik eden yerde bulundular.

Sintra Belediyesi

Sintra’ya tren istasyonuna ulaşım : Rossio tren istasyonundan kalkan trenlerle son durak olan Sintra’ya ulaşabilirsiniz. Tren saatlerine ulaşmak için tıklayın.

Açılan sayfada From kısmına Lisboa – Rossio, To kısmına ise Sintra yazıp; gidiş ve dönüş tarihlerini seçip Submit butonuna tıklayarak tren saatlerine; Price yazan kolondaki ikona tıklayarak o trene ait ücret bilgisine ulaşabilirsiniz.

Rossio Tren İstasyonu
Rossio Tren İstasyonu

Akşam Yemeği

Roca burnundan otobüsle Sintra’ya, oradan da Lizbon’a döndüğümüzde hava kararmak üzereydi. Akşam yemeği için otelimizin yakında yerler ararken internetten A Cultura Do Hambúrguer restaurantını buldum. Yorumları çok iyi olduğundan gitmeye karar verdik.

Yediğimiz en iyi hamburgerdi diyebilirim. Ekmeklerini, soslarını kendileri yapan ve doğal malzemeler kullanan, ara sokakta küçük bir yer.

A Cultura Do Hambúrguer
A Cultura Do Hambúrguer

Yemekler için fikir vermesi amacıyla menüsünü aşağıda bulabilirsiniz. Fiyatlar değişmiş olabilir.menüBen New York Burger yedim, eşim Vegeteryan burger yedi. İkisi de çok lezzetliydi. Hamburgerlerin yanında patates kızartması ve ev yapımı mayonez getiriyorlar.

New York Burger
New York Burger
Vejeteryan Burger
Vejeteryan Burger

İki bira ve iki hamburger için toplam 20.90 Euro hesap ödedik.

Adres : Rua das Salgadeiras 38, 1200-396 Lisbon, Portugal 

Tatlı için Nata (Manteigaria)

Yemekten sonra soluğu tatlı için Nata yemek üzere otelimizin yakınındaki küçük dükkanda aldık. Milföy hamuru ve muhallebiden yapılan çok güzel bir tatlı Nata. Aslında bu tatlıyı Tejo Nehrinin kıyısında bulunan Belém Pastanesi (Pastéis de Belém) ilk olarak yapmış ama Portekizli şair Luís de Camões’un isminin verildiği Luís de Camões Meydanı’nın(Praça Luís de Camões) çaprazında bulunan Manteigaria‘da satılan natalar da çok taze ve lezzetli. Her daim de sıcak nata satıyorlar, ayrıca yerken nasıl yapıldığını da izleyebiliyorsunuz.

1 tanesinin fiyatı 1 Euro.

Adresi : Rua do Loreto 2, 1200-108 Lisboa, Portekiz

3. gün

7. Edward Parkı(Parque Eduardo VII)

Sabah kahvaltısından sonra; ismi önceden Özgürlük Parkı olan, İngiltere Kralı 7. Edward’ın 1902 yılında Portekiz’i ziyaretine ithafen ismi 7. Edward olarak değiştirilen parkı gezmeye gittik.

7. Edward Parkı(Parque Eduardo VII)
7. Edward Parkı(Parque Eduardo VII)
7. Edward Parkı(Parque Eduardo VII)
7. Edward Parkı(Parque Eduardo VII)

Vaktiniz varsa gelebilirsiniz. Pek bir şey yok :)

Ulaşım : Lacivert renkli metro hattındaki São Sebastião durağında inip, yokuştan aşağıya yürüyerek parka ulaşabilirsiniz.

Eden Tiyatrosu (Teatro Éden)

Park’tan Rossio meydanına kadar, Av. da Liberdade (Özgürlük Caddesi) boyunca aşağıya doğru yürüdük. Cadde üzerinde lüks mağazalar, oteller ve restaurantlar bulunuyor. Yaklaşık yarım saatlik yürüyüş sonrasında Rossio Meydanı’na ulaşabilirsiniz.

Av. da Liberdade (Özgürlük Caddesi)
Av. da Liberdade (Özgürlük Caddesi)

Cadde üzerinde sağda 1931 yılında yapılmış ancak 1989’da kapatılarak otele dönüştürülmüş.

Eden Tiyatrosu (Teatro Éden)
Eden Tiyatrosu (Teatro Éden)

Rossio Meydanı’nda Ünlü Likörcü – A Ginjinha

Rossio Meydanı’na geldiğinizde, tiyatro binasının yanında küçük bir dükkanda vişne likörü satıldığını göreceksiniz. A Ginjinha adındaki dükkandan hem bardakla alıp önünde içebilirsiniz, hem de şişe olarak alabilirsiniz.

A Ginjinha
A Ginjinha

Biz tadını beğendik, likör seviyorsanız denenebilir.

28 nolu tramvayla şehir turu

Lizbon sokaklarını en iyi gezebileceğiniz, şehir turu yapabileceğiniz ulaşım aracı 28 nolu tramvay. Kalkış durağının önünde uzun kuyruklar göreceksiniz. Durak Martim Moniz meydanında bulunuyor.

Martim Moniz'deki tramvay durağı
Martim Moniz’deki tramvay durağı

Tramvay saatlerine ulaşmak için tıklayın.

Dokümanın sol tarafında Martim Moniz’den başlayarak tüm durakların listesini görebilirsiniz. Sağ tarafında ise üstte Ekim-Şubat ayları arasındaki(Em vigor de Outubro a Fevereiro), altta ise Mart-Eylül ayları arasındaki(Em vigor de Março a Setembro) tramvay kalkış saatlerine ulaşabilirsiniz.

Dias Úteis olan bölüm İş günleri, Sábados Cumartesi, Domingos e Feriados da Pazar ve tatil günlerinin tramvay saatlerini gösteriyor. Erken saatlerde kuyruk daha az olacaktır. Biz öğlen gidip yaklaşık 35 dakika bekledik. Bir de mümkünse tramvayda cam kenarını kapmaya çalışın, böylece tam bir şehir turu yapabilirsiniz.

28 nolu tramvay
28 nolu tramvay

Mercado da Ribeir(Time Out Market)

Tramvaydan Largo das Belas Artes durağında inip yürüyerek Time Out Market’a geldik. Burası birçok ufak restaurant ve pastanenin olduğu bir yeme-içme alanı. Öğle yemeği için burayı tavsiye ederim. Onlarca çeşit dünya mutfağından istediğini seçerek yiyebilirsiniz.

Time Out Market
Time Out Market

Time Out Market
Time Out Market
Time Out Market
Time Out Market

Belém Kulesi (Torre de Belém)

Yemeğimizi yedikten sonra binanın karşısından, 15 nolu tramvaya binerek Pedrouços durağında indik. İndiğimiz yerden soldaki ilk sokağa dönüp(Av. Torre de Belém) nehir kıyısına yürüyerek kuleye ulaşabilirsiniz. Ayrıca sarı renkli Torre – Tower tabelalarıyla da kolayca yolunuzu bulabilirsiniz.

Kule; 1514-1520. yılları arasında, Portekiz Kralı I. Manuel tarafından şehrin koruyucu azizi Aziz Vicent’e övgü için yaptırılmış ve Tejo Nehrinin giriş çıkışını kontrol etmek amacıyla kullanılmış. 1983 yılında UNESCO Dümya Mirası listesine alınmış.

Belém Kulesi (Torre de Belém)
Belém Kulesi (Torre de Belém)

Padrão Dos Descobrimentos(Keşifler Anıtı)

Nehir kıyısı boyunca yaklaşık 15 dakika yürüyüp, marinayı geçtikten sonra sahilde anıtı göreceksiniz.

Tejo Nehri ve 25 Nisan Köprüsü
Tejo Nehri ve 25 Nisan Köprüsü

Anıt, coğrafi keşifler anısına, 52 metre yüksekliğinde yelkenleri açık bir karavele(bir çeşit gemi) benzeyen beton blok şeklinde yapılmış. Üzerinde dönemin tarihe geçmiş kaşifleri, sanatçıları ve bilim adamları bulunuyor.

Padrão Dos Descobrimentos
Padrão Dos Descobrimentos

1940 yılında yapılan anıtın iki tarafında 30 tane önemli kişi arasında şu isimlerin heykelleri vardır. Bazıları:

Prens Henry (Coğrafi keşifler’in destekcisi, en önde duruyor)
Vasco da Gama (Hint rotasını keşfeden denizci)
Pedro Álvares Cabral (Brezilya’nın kaşifi)
Ferdinand Magellan (İlk dünya turuna çıkan denizci)
Diogo Cão (Kongo Nehri’ne ilk ulaşan kaşif)
Bartolomeu Dias (Ümit Burnu’nu ilk geçen denizci)
Afonso de Albuquerque (Hindistan’daki 2. Portekiz temsilcisi)
Luís de Camões (Şair)

Belém Pastanesi (Pastéis de Belém)

Nata tatlısının mucidi Belem Pastanesi, Keşifler Anıtı’nın arkasındaki cadde üzerinde bulunuyor. 10 dakika yürüyerek ya da karşısında tramvay hatlarının geçtiği Belém-Jerónimos durağında inerek de ulaşabilirsiniz.

Çok büyük ve kalabalık bir pastane, oturup nata yiyebilirsiniz ya da istediğiniz kadar alıp paket yaptırabilirsiniz.

Belém Pastanesi (Pastéis de Belém)
Belém Pastanesi (Pastéis de Belém)

Belém Pastanesi (Pastéis de Belém) Belém Pastanesi (Pastéis de Belém)
Belém Pastanesi (Pastéis de Belém)
Nata
Nata

Nataların burada tanesi 1.05 Euro.

Praça da Figueira (İncir Ağacı Meydanı)

Rossio Meydanının hemen yanında bulunan büyük meydan. Birçok restaurant ve dükkanın bulunduğu meydanın bulunduğu yerde, 1755 Lizbon Depremi öncesi hastane binası varmış. Ancak deprem ciddi hasar görmüş ve 1775’te tamamen yıkılmış.

Şu anda meydanda Portekiz Kralı 1. John’un anıtı bulunuyor.

Pastaneden çıktıktan sonra Belém-Jerónimos durağından 15 nolu tramvaya binip burada(Praça Figueira) inebilirsiniz.

Portekiz Kralı 1. John - Praça da Figueira (İncir Ağacı Meydanı)
Portekiz Kralı 1. John – Praça da Figueira (İncir Ağacı Meydanı)

São Jorge Kalesi (Castelo de São Jorge)

Şehrin en yüksek tepesinde bulunan kaleyi, İncir Ağacı Meydanından(Praça da Figueira) da görebilirsiniz.

Arkeolojik araştırmalar sonucunda M.Ö. 6. yüzyılda İberler ve Keltler tarafından kullanıldığı tahmin ediliyormuş. İsmi şövalyelerin ve Haçlı Seferlerinin azizi, Aziz Jorge’a atfen 14. yüzyılda Kral 1. John’un emriyle değiştirilmiş.

São Jorge Kalesi (Castelo de São Jorge)
São Jorge Kalesi (Castelo de São Jorge)

Yeni eklenecek şehirlerle ilgili anında bilgi sahibi olmak için hemen Facebook, Twitter, Instagram ve Google+ hesaplarımı takip edin.

Yazımla ilgili yorumlarınızı bekliyorum.

İyi seyahatler :)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yurtdışını kendim gezerim diyenlerin sitesi!

Yukarı Çık