Floransa
Roma‘da geçirdiğimiz 2 günün sonunda tur otobüsümüzle Floransa’ya gitmek üzere yol koyulduk. Kendi imkanınızla da Roma Termini’den(Metro hattında da durağı var) Floransa’ya giden trenlere binerek Floransa’ya gidebilirsiniz. Floransa’daki Firenze S.M.N. istasyonunda indiğinizde(son durak) şehir merkezine 15 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Michelangelo Tepesi’nden kuşbakışı Floransa |
Tur otobüsü bizi ilk olarak Floransa’daki Michelangelo tepesine götürdü. Buradan şehri kuşbakışı izleme fırsatımız oldu. Ayrıca Daha sonra şehir merkezine giderek Santa Maria del Fiore Katedrali(Floransa Katedrali)’ni ve önündeki Duomo Meydanı’nı(Piazza del Duomo), Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa tablosunu yaptığı binayı, Santa Croce Meydanı’nı(Piazza di Santa Croce), Signoria Meydanı’nı(Piazza della Signoria), Cumhuriyet Meydanı’nı(Repubblica) ve Eski Köprü’yü(Ponte Vecchio) gezdik.
Santa Croce Bazilikası |

Eğer müze gezmeyi çok sevmiyorsanız Floransa’da bir gün geçirmeniz yeterli olacaktır. Santa Croce Meydanı çok geniş bir alan, etrafında hediyelik eşyalar satan dükkanlar var. Meydanın sol köşesinde, Vittoria mağazasının üzerindeki duvarda bir çizgi var. Bu çizgi 4 Kasım 1966 tarihinde yaşanan ve birçok sanat eserinin zarar görmesine neden olan sel felaketi sırasında suların binanın neresine kadar geldiğine göstermek için çizilmiş. Tur rehberimiz ayrıca bu meydanın diğer bir özelliğinin futbol sahası ölçüsünün bu meydan dikkate alınarak belirlendiği söyledi. Santa Croce meydanından yürüyerek Piazza di San Firenze’ye gittik. Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa tablosunu yaptığı binayı gördük. Sonra Cumhuriyet Meydanı(Repubblica)na gittik. Buradaki meydanını enine kaplayan binanın üst kısmında “Eski soluk halinden yeni parlak durumuna kavuştu” yazıyor. Buradaki kapıdan geçtiğinizde ünlü mağazalar olduğu caddelere ulaşabilirsiniz(H&M’in adresi Via Po Santa Maria 50122). Ayrıca bu meydanın sağ ve sol kısımlarında da ünlü markalar yer alıyor. Meydanın köşelerinde Giubbe Rosse ve Caffé Gilli(İsviçre Pastanesi) yer alıyor. Rehberimiz Giubbe Rosse’nin Floransa’daki ünlü bir restaurant olduğunu söyledi ancak biz burada yemek yemedik.
Repubblica (Cumhuriyet Meydanı) |
Ponte Vecchio |
Cumhuriyet Meydanı’ndan yine yürüyerek Eski Köprü’ye(Ponte Vecchio) geldik. Buranın hikayesi şöyle; İtalya 2.Dünya Savaşı’na Almanya’nın müttefiki olarak giriyor ancak daha sonra saf değiştirince buradaki Alman kuvvetleri düşman kuvvetleri olduğundan şehirden geri çekilmeye başlıyor.Giderken de nehir üzerindeki(Arno Nehri) tüm köprüleri yıkarak gidiyor ancak bir rivayete göre Hitler şehirde bu köprüyü çok beğendiğinden yıkılmasını istemediğini, bu nedenle köprünün yıkılmadığı söyleniyor. İkinci rivayet ise köprü yıkılsa da üzerinde çok fazla yapı olduğundan molozlardan rahatlıkla nehrin karşısına geçilebileceğinden gerek görülmediği için yıkılmaması. Ben ikinci rivayeti seçiyorum.
Vecchio Sarayı |
Neptün Çeşmesi |
Vecchio Sarayı’na Binaya baktığınızda sağ tarafta duvarın üstüne bir yüz çizildiği göreceksiniz. Rivayete göre Michelangelo bir kişiyle konuşması sırasında çok sıkılmış ve sıkıntıdan duvara bu yüzü çizmiş. Ben inanmadım.
Bu meydanda Rönesans dönemine ait eserler var.
![]() |
Vecchio Sarayı’nın köşesindeki çizim |
Signoria meydanından ayrılıp Duomo Meydanı’na gittik. Michelangelo Tepesi hariç diğer tüm yerler yürüyerek çok kısa zamanda ulaşılabiliyor ve araç trafiğine kapalı. Duomo Meydanı’nda Floransa Katedrali(Basilica di Santa Maria del Fiore), Giotto tarafından yapılan çan kulesi(Campanile di Giotto) ve Aziz Giovanni Vaftizhanesi(Battistero di San Giovanni) bulunuyor. Bu büyük meydanın katedral tarafında Piazza del Duomo(Duomo Meydanı) tabelaları var. Vaftizhanenin önünde ise Piazza di San Giovanni(Aziz Giovanni Meydanı) tabelaları var. Kısaca ikisi de aynı meydana çıkıyor. Katedralin üst kısmında kucağında Hz.İsa ile Meryem Ana’nın heykeli var. En üst kısımda ise erkek olarak tasvir edilmiş ve aşağıya doğru bakan Tanrı heykeli görülüyor. Meydanın yakınındaki bir restaurantta yemek yedikten sonra çevreyi gezmeye başladık. Restaurant’ın biraz daha ilerisinde Benetton mağazası vardı ve Türkiye’ye göre çok ucuzdu(Adres: Via Borgo San Lorenzo 9R Firenze). Buradan kıyafet, çanta vs. satın alabilirsiniz. Roma’da bulunan birçok markanın mağazası burada da var.
Cumhuriyet Meydanı’ndan Eski Köprü’ye giderken hediyelik eşyaların satıldığı Eski Pazar’ı göreceksiniz. Eski pazarın hemen önünde bir domuz heykeli var. Madeni parayı burnuna sürüp dilek diledikten sonra parayı ağzına koyuyorsunuz. Para düşüp aşağıdaki mazgallara girerse dileğinizin gerçekleşeceğine inanılıyor.
4.gün
Pisa
Floransa’da geçen bir günün ardından Pisa ve Siena turu yapmaya karar vererek turdan ayrıldık. Otelimiz(Nile Hotel) Firenze SMN istasyonundan sonra Floransa’nın ikinci büyük istasyonu olan Firenze Rifredi’ye yakındı. Buradan Pisa’ya giden express trenler var. Biletlerimizi ve terminaldeki büfeden sandwichleri aldıktan sonra treni beklemeye başladık. Floransa’dan Pisa trenle yaklaşık 1 saat sürüyor ve aktarma olmadan direkt giden trenler var. Dikkat etmeniz gereken nokta biletleri aldıktan sonra istasyondaki sarı makinaları yerleştirip onaylatmanız gerekiyor. Onaylama da cihazın bilet üzerine tarih, saat ve istasyon adını yazmasıyla oluyor. Gişedeki görevli bize söylemediği için ve bileti onaylatan kimse de görmediğimizden bunu ancak bilet kontrol görevlisi gelip bileti kontrol ettiğinde öğrendik. Cezası 40 Euro’ymuş. Yanımızdaki turistlerden 25 Euro aldı, bizden de 5 Euro aldı. Böylece yurtdışında ilk cezamızı da yemiş olduk.

Pisa Otobüs Bileti |
Pisa çok turistik bir yer olduğundan herkes İngilizce konuşuyor. Pisa tren istasyonunda indikten sonra (Stazione Pisa Centrale), istasyonun içinde otobüs bileti satan bir büfe var. Buradan 1.30 Euro’ya otobüs bileti aldık.
Biletler 70 dakika geçerli oluyor otobüsün içerisindeki makinada onaylandıktan sonra. Durağın tam karşısındaki caddeden yürüyüp yol bitiminde sola döndüğünüzde durağı sağda göreceksiniz. Turuncu renkli ve üzerinde “Lam Rossa” hattına bindikten sonra 10-15 dakika kadar sonra Pisa kulesinin olduğu meydana ulaşacaksınız. Yolculuk sırasında Pisa’dan akan Arno nehrini göreceksiniz. Otobüs 15 dakikada bir geliyor ve şoförler İngilizce konuşuyorlar. İneceğiniz yeri anlamak için otobüste kapının hizasında oturup sağa bakın, surların olduğu, önünde hediyelik eşya dükkanı olan ufak bir meydan gördüğünüzde ineceksiniz. Surların ortasındaki ufak kapıdan girdiğinizde karşınıza Pisa kulesi çıkacak. Burada kuleyi tutarken, iterken, düşmesini engellerken, tekme atarken gibi pozlar vererek bol bol fotoğraf çektirebilirsiniz.
Pisa kulesinin bulunduğu meydanın adı Mucizeler Meydanı (Piazza dei Miracolide). Meydanın sağ tarafında onlarca hediyelik eşya dükkanı var, bir dükkandan diğerine fiyatlar değişebiliyor. Gördüğünüz birşeyi vaktiniz varsa biraz araştırın, daha uygun fiyata başka bir dükkanda bulabilirsiniz.
Pisa kulesinin bulunduğu alanda 1 saat kadar geçirdikten sonra tekrar otobüse bindiğimiz yere yürüdük. Surlardan çıktığınızda hemen sağda da hediyelik eşyaların satıldığı ufak bir pazar var, buraya da göz gezdirebilirsiniz.
Otobüsten indiğimiz yerde bir bilet makinası var. Oradan bilet almayıp yolun karşısına geçtik ve Lam Rossa otobüsünü bekledik, otobüse bindiğimizde bileti şoförden aldık. Makinadan alındığında 1.30 Euro olan bilet, şoförden alınırken 1.50 Euro oldu. Tekrar istasyona gelip Siena’ya gitmek üzere tren biletlerimizi aldık. Maalesef Pisa’dan Siena’ya direkt tren yok. Empoli durağında aktarma yapıp Siena’ya gidilebiliyor.
Siena yazıma buradan ulaşabilirsiniz.
Venedik
5.gün
Venedik’e gitmek için tur otobüsüne bindik. Yol boyunca ormanların içinden geçerek Venedik’e gittik. Venedik’e gittiğinizde iki farklı ulaşım yolu var. Birincisi trenle gelmek ve yürüyerek ana meydan olan San Marco meydanına ulaşmak. Diğer yöntem ise vaporetto adındaki teknelerle meydana ulaşmak. Tur otobüsü bizi Tronchetto limanında bıraktı. Buradan yarım saatte bir hareket eden vaporettolarla San Marco meydanına gittik. Bizim bindiğimiz tekne çok eskiydi, çevrede de yeni tekne görmedik ama belki daha güzel tekneleri de var. Vaporetto ile ilgili http://www.actv.it/en sayfasından yardım alabilirsiniz.
San Marco meydanına gittiğimizde saat öğlen 12’ydi ve meydanı gel-git olayından dolayı su basmıştı. O yüzden herkes ayakkabılarını çıkarmış, suyun içinde yürüyorlardı.

Su seviyesinin bir karışı geçtiği yerler var. Meydana geldikten sonra biraz fotoğraf çekip Rialto köprüsüne doğru yürümeye başladık. Yollarda hep “Via San Marco” yazan tabelalar var. Bunları takip ederek tekrar meydana rahatlıkla dönebiliyorsunuz. Kaybolma ihtimaliniz yok. Rialto Köprüsü Venedik’teki en meşhur köprü. Etrafında restaurantlar ve gondol kiralayabileceğiniz yerler var. Biz burada köprünün karşısına geçmeden sağdaki fast food restaurantında pizza yedik ama çok tavsiye edebileceğim bir yer değil. Köprünün etrafındaki restaurantlardan birinde yemek yiyebilirsiniz. İnanışa göre bir dilek tutup köprüyü konuşmadan geçerseniz dileğiniz gerçek oluyormuş. Ben denedim, olmadı

Köprüde fotoğraf çektikten sonra yine ara sokaklarda yürümeye devam edebilirsiniz. Burada hediyelik eşya dükkanları, maske satan yerler(Venedik’in maskeleri meşhur), mağazalar var. Ara sokaklar da çok güzel, küçük meydanlara ve cafélerin olduğu yerlere çıkıyorsunuz arada. Rahatlıkla 2 saat buralarda geçiyor.
Sonrasında Venedik’e gidince olmazsa olmazlardan gondola binmek için tekrar San Marco meydanına geldik. Meydana geldikten sonra deniz kıyısına doğru yürüyüp, denize bakarken sağınızda kalan yoldan yürüyerek yaklaşık 500 metre kadar gittik. Burada gondol kiralayabileceğiniz bir liman var. Rialto Köprüsünün orada da gondol kiralanıyor, turumuz bizi buradaki yere getirdi.
Gondolu kendiniz kiralarsanız yarım saatine 50 Euro istiyorlar. Biz de turla gittiğimizde 50 Euro ödedik iki kişi için. Ancak gondollar 6 kişi alıyor. Geriye kalan 4 kişinin parası tura kâr olarak kaldı. Gondol turumuz çok keyifliydi. Bize gondola binerken Torre adında bir şampanya verdiler. Çıkışta da satıyorlar bu şampanyadan. Tadı çok güzeldi. Sonradan markette ve havaalanında aradım ama bulamadım. Gondolda şampanya patlattık ve yarım saat yayaların giremediği, sadece gondolların geçtiği ara sokaklarda dolaştık. Bazı otellerin kapıları bu ara sokaklarda da var, gondolla da otele ulaşım sağlıyorlar. Venedik’e gelince kesinlikle yapılması gereken birşey gondolla gezi. Tavsiye ederim. Tur sonrasında biraz daha dolanıp yine tekneyle otobüsün bizi bıraktığı limana döndük ve otobüsle otelimize gittik.
Otelimiz, Venedik’in 1 saat kadar dışında Noventa di Piave bölgesindeki Base To Stay Hotel’di. Temiz ve güzel bir oteldi ancak yakınında birkaç restaurant ve outlet dışında birşey yoktu. Ertesi gün zaten 1’de havaalanına dönüş için yola çıkacağımızdan Venedik’e gitmedik ancak gitmek istesek de tren istasyonuna uzak bir otel olduğundan gidemezdik.
6.gün
Kahvaltıdan sonra, otelin yakınındaki Veneto Designer Outlet’e yürüyerek gittik. Outlet’te Burberry, Lacoste, Benetton, Versace, Gucci, Ferrari gibi birçok markanın mağazası vardı ve fiyatları uygundu. Burada alışveriş yaptıktan sonra Bologna Havaalanı’na gitmek için tur otobüsüne bindik. Bologna Havaalanı küçük ve eski bir havaalanı. Free shopları da küçüktü. Buradan da şunu anlıyorum ki İtalya’nın havaalanları güzel değil. Havaalanındaki free shoplarda fiyatlar, şehirdeki marketlerden farklı değildi. Hatta makarnalar ve şaraplar daha pahalıydı. Bu yüzden eğer şehirde uygun fiyata birşey bulursanız mutlaka alın.
Nerelerde Yenir?
Floransa
Duomo meydanında katedrale sırtımıza vererek yürüdüğümüzde sağdaki ilk sokaktan girince sağda bir restaurant var. Adı Osteria Dell’ Agnolo. İngilizce menüsü ve İngilizce konuşabilen garsonları var. Burada İtalya’daki en güzel spaghetti bolonezi yedik. Makarnayı ayırt edebilmeniz için içerisindekilerde fesleğen(İngilizce:basil, İtalyanca:basilico) olandan isteyebilirsiniz. Yanında mantarlı pizza da söyledik ama çok güzel değildi(pizza porcini). Porcini adındaki yabani mantardan yapılıyor. Aslında bu mantar çok değerliymiş ve ithalatı yapılıyormuş. Ancak biz Ağustos’ta gittiğimiz için dondurulmuş mantardan yapmışlardı. Belki de ondan dolayı beğenmedik. Ayrıca yarım litre kırmızı ev şarabı da içtik. Vino Rosso olarak geçiyor. Çok güzeldi. Restaurantta ayrıca tur rehberimiz et yememizi önerdi. Floransa’nın eti meşhurmuş. Tura katılanlardan et sipariş edenler oldu ama gelen eti çoğu kişi yiyemedi. Çok pişmiş isteyenler neredeyse yanmış, az pişmiş isteyenlere de kanlı et geldi. Tavsiyem makarnadan şaşmayın. Restaurantta kişi başı da 2 Euro coperto yani kuver alıyorlar.
Yarım litre şarap için 6 Euro, pizza için 9.50 Euro ve spaghetti için 6 Euro ödedik.
Adres : 50123 Firenze – Borgo S.Lorenzo, 24r.
Tel : +39 055 211 326
www.osteria-agnolo.it
Yazımla ilgili yorumlarınızı bekliyorum.
İyi seyahatler
Maskelerin şehri Venedik’te bir karnaval, bu karnavalda bir aşk hikayesi. İnsanların kendisinden bir parça bulduğu bir şehir venedik. Gezginlerin dar yollarında kaybolduğu, aşıkların kanallarında gezindiği bir şehir. Ben de aşık bir şekilde bu şehrin sokaklarında gezerken çektiğim fotoğraflar eşliğinde bir hikaye yazdım. Umarım beğenirsiniz.
Maskelerin ardına sığınmış aşkların şehri, Venedik.
http://orcun.baslak.com/maskelerin-ardina-siginmis-asklarin-sehri-venedik-karnavali-maske-fotografi/