Noel’in Başkenti Strazburg
Fransa’nın Almanya’ya sınır olan şehri Strazburg(Strasbourg), Alsaz bölgesinin başkenti. Aynı zamanda Noel’in de başkenti ünvanına sahip. Biz Noel’de gidemedik ama 28 Aralık-1 Ocak tarihlerinde Strazburg’taydık. Noel için yapılan süslemeler ve Christmas Market adındaki küçük pazarlar halen kuruluydu.
Strazburg’a daha önce THY’yle direkt sefer varmış ama yeterli yolcu adedine ulaşmadığından kaldırılmış. Bu nedenle yakın şehirler olan Basel ya da Stuttgart üzerinden ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Biz Stuttgart Havaalanı’na gittik. THY havaalanındaki 1.terminale iniyor. 3.terminal yazan okları takip ederek buradaki Hertz‘in ofisinden navigasyonu olan bir araba kiraladık. Hertz aracın havaalanındaki otoparkın neresinde olduğunu tarif ediyor ve anahtarını veriyor. Dönüşte de havaalanına geldiğinizde Car Rent oklarını takip ederek Hertz’in araba iade bölümüne gidip aracınızı teslim ediyorsunuz.
Havaalanından otelimizin adresini navigasyona girip düştük yollara. Önce Stuttgart‘taki Metzingen Outlet, sonrasında da yaklaşık 1 saat 45 dakika süren bir yolculuğun sonunda Strazburg şehir merkezinin çok yakınında olan Novotel Strasbourg Centre Halles’e gittik. Otelin hemen altında Halles P2 Sebastopol adındaki otoparka aracımızı parkettik. Civarda en uygun fiyatlı otopark burasıydı. Bunun dışında şehrin çeşitli yerlerindeki otoparklara aracınızı parkedebilirsiniz. Her otoparkın saat fiyatı farklı. Ödemelerinizi kredi kartıyla ya da nakit olarak otopark içerisindeki makinalardan yapabiliyorsunuz.
Gece geç saatte geldiğimizden ertesi gün gezmek üzere otelimize gittik.
2. gün
Otelimiz Ill Nehri’nin kıyısındaydı. Strazburg şehir merkezi bu nehir çevrelediği adada yer alıyor ve çoğu yol araç trafiğine kapalı. 1988 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Ayrıca 1992 yılından beri Avrupa Parlementosu’na ev sahipliği yapıyor. Yazımda gezdiğimiz yerlerin genellikle gündüz ve gece fotoğraflarını koydum. Mutlaka gece de şehri gezmenizi tavsiye ederim. Şehir çok küçük olduğundan metro yok. Onun yerine tramvaylar yapılmış ama biz gittiğimizde genellikle bomboştu. Herkes yürüyor gideceği yere. En uzak mesafe 15 dakika sürüyor. Yazımda gezdiğimiz yerlerin genellikle gündüz ve gece fotoğraflarını koydum. Mutlaka gece de gezmenizi tavsiye ederim.
Biletlerinizi makinadan alıyorsunuz, sonrasında “Validez Ici” yazan makinaya biletinizi yerleştirip onaylatıyorsunuz. A’dan F’ye kadar toplam 6 tane tramvay hattı hizmet veriyor.
Strazburg Taşımacılık İşletmesi’nin(Compagnie des Transports Strasbourgeois-CTS) internet sitesinden tramvay ve otobüs haritasına ulaşmak için lütfen tıklayın.
Sabah kalkıp ilk iş kahvaltı yapabileceğimiz yer aramaya koyulduk. Ill nehrinin üzerindeki köprüden geçip 200 metre ilerde Homme de Fer tramvay durağını göreceksiniz, köşesinde eskiden Türkiye’de de mağazaları olan perakende giyim mağazası Printemps bulunuyor.
Üstü büyük cam bir çatıyla kapatılmış Homme de Fer tramvay durağını geçtiğinizde ilk sokaktan(Rue du Fossé des Tanneurs) girip 300 metre yürüdüğünüzde sağda Subway’i göreceksiniz. Türkiye’de de restaurantları olan Subway’den sandviçlerimizi yiyip tekrar tramvay durağına geldik. Sağa döndüğünüzde az ilerde solda Kleber Meydanı’nı(Place Kleber) göreceksiniz. Kleber Meydanı adını 1792-1802 yılları arasında yapılan Fransız Devrim Savaşları’nda görev yapan, 1753 yılında Strazburg’ta doğmuş Jean-Baptiste Kléber’den almış. Meydanın orta kısmında generalin heykeli bulunuyor.
Meydanın güney kısmında 30 metrelik bir çam ağacı var ve her yıl Noel’de süsleniyor. Altına da fakirler için hediyeler konuluyor. Meydanda Apple Store mağazası ve hemen çaprazında ünlü Galeries Lafayette Mağazası var.
Çam ağacının sağındaki sokaktan(Rue des Grandes Arcades) yürürken soldan çan sesleri gelmeye başladı. İlk sokaktan(Rue des Dominicains) girdiğimizde ilk Noel Pazarı karşımıza çıktı. Pazar Protestan kilisesi olan Eglise du Temple Neuf’ün önüne kurulmuş.
Buradaki pazarı hızlıca gezip, Bretzel adını verdikleri simitten aldık. Bretzel’in üzerine kaşar konulmuş çeşidi de var.
Sonrasında şehrin en büyük katedrali olan Strazburg Notre Dame Katedrali’ne gitmek üzere yine Rue des Grandes Arcades’e doğru yürüdük.
Sola dönüp ilerlediğimizde karşınıza Gutenberg Meydanı(Place Gutenberg) çıkacak. Yol boyunca ünlü markaların mağazalarını göreceksiniz. Gutenberg Meydanı’nda modern matbaacılığın babası olarak anılan Johannes Gutenberg’in heykeli bulunuyor.
Meydandaki heykeli geçip soldaki ilk sokaktan(Rue Mercière) girdiğinizde karşınıza Katedral Meydanı(Place de la Cathédrale) ve Notre Dame Katedrali çıkacak.
Katedralin önünde Strazburg’taki en büyük Christmas Market kuruluyor.
Burnumuza çok güzel sıcak şarap kokuları geldi. Hava çok soğuk olduğundan hemen iki bardak alıp pazarı gezmeye başladık. Kısa pazar turumuzdan sonra Notre Dame Katedrali gittik.
Strazburg Notre Dame Katedrali (Fransızca: Cathédrale Notre-Dame-de-Strasbourg), bir katolik katedrali. Yapımına 1015 yılında başlanmış ve 1439’a kadar sürmüş. 1647 ile 1874 yılları arasında 142 m ile dünyanın en yüksek yapısıymış. Günümüzde dünyanın en yüksek altıncı kilisesi olarak geçiyor.
Katedralden çıktığınızda sol köşe Kammerzell Evi bulunuyor. Strazburg’un en eski binalarından biri, 1427 yılında inşa edilmiş. Şu anda otel ve restaurant olarak hizmet veriyor.
Katedralin yanında kestane satılan küçük bir tren var. Kese kağıdına konulan kestanelerin adedine göre 2-3-4 Euro’ya alabilirsiniz. Bu küçük trenlerden şehrin birkaç yerinde gördük. Hatta Galeries Lafayette’nin önünde satan amca birkaç dilde kestane diyordu sanırım, çünkü arada kestane kebap diye de bağırdı
Video için lütfen tıklayın.
Batorama
Şehrin kanallarını gezmek için Batorama adındaki botlarla tur düzenleniyor. Kammerzell Evi’nin karşısındaki dar sokaktan(Rue du Maroquin) aşağıya doğru yürüdüğünüzde küçük bir meydana geliyorsunuz. Meydanın sonunda önce sola sonra sağa döndüğünüzde botların kalktığı iskeleyi göreceksiniz. Biz gittiğimizde uzun bir bilet kuyruğu vardı. 1 saat sonra hareket eden bota bilet aldık.
Bot turunun güzergahı ve ücretler için lütfen tıklayın.
Nehir boyunca çok güzel binalar var. Özellikle yılbaşından dolayı süslendiği için çok daha şık duruyorlardı.
Tekne turu öncelikle güneye doğru Petite France’a(Küçük Fransa) gidiyor. Buraya gelmeden önce bot, nehir içerisinde özel bir bölüme giriyor. Nehrin alt kısmında bir şelale var, bu nedenle özel bölüme bot girdiğinde kapaklar kapanıyor, yaklaşık 5 dakika süre boyunca havuzdaki su boşaltılarak 1,80 metre aşağıya indiriliyor. Daha sonra ön kapak açılıyor ve bot yoluna devam ediyor. Havuzun suyu boşalttığı yerde insanlar toplanıp bu anı seyrediyorlar, bu da turistik bir olay olmuş Strazburg’ta.
Petite France’da toplam 4 tane kule ve 1689-1700 yılları arasında yapılmış olan Vauban Barajı bulunuyor. Kuleler eskiden düşman gemilerini engellemek için yapılmış. Burası özellikle gece ışıklandırma yapıldığında çok güzel oluyor. Gece de görmenizi tavsiye ederim.
Sonrasında Avrupa Parlamentosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin olduğu, kanalların en sonuna gidip, tekneyle tekrar iskeleye geleceksiniz. Tur yaklaşık 1 saat sürüyor.
Bot iskeleye yanaşmadan önce sağda Aziz Paul Kilisesi’ni(Église Saint-Paul de Strasbourg) göreceksiniz. Kilise Gotik mimari ile 1892-1897 yılları arasında inşa edilmiş. 2009 yılından beri restorasyon çalışmaları yapılıyormuş.
Botun hareket ettiği iskelenin hemen yanında Rohan Sarayı(Palais Rohan) bulunuyor. Saraya giriş Katedral Meydanı’ndan yapılıyor. Saray, Strazburg Piskoposu Armand Gaston Maximilien de Rohan için 1731-1742 yılları arasında inşa edilmiş. Marie Antoinette, Fransız Kralı 15. Louis ve Napolyon burada kalmışlar. Şu anda Strazburg’un 3 önemli müzesine ev sahipliği yapıyor. Arkeoloji Müzesi(Musée archéologique), Dekoratif Sanatlar Müzesi(Musée des Arts décoratifs) ve Güzel Sanatlar Müzesi(Musée des Beaux-arts) Rohan Sarayı’nda bulunuyor.
Rohan Sarayı’nın internet sitesine ulaşmak için lütfen tıklayın.
Karnımız baya acıktığından Strazburg’ta yaşamış arkadaşımızın tavsiyesiyle Kleber Meydanı’nı ve Galeries Lafayette’i geçince soldaki sokağın(Rue du Saumon) girişindeki La Stub’a gittik. Burada Strazburg’un ünlü Tarte Flambee’sinden sipariş ettik.
Garson domuz yemiyorsanız Munster Peynirli getirebilirim dediği için ondan istedik ama beğenmedik. Bence Traditionnelle’den şaşmamak lazım. Munster Peyniri çok kokuyordu. Tarte Flambee’nin yanında Dorelei marka bira sipariş ettik. Hafif tatlı güzel bir biraydı, tavsiye ederim.
Restauranttan çıktığımızda hava kararmıştı. Broglie Meydanı’ndaki diğer büyük christmas markete gitmek üzere yola çıktık. Broglie Meydanı’na B,C ve F tramvay hatlarına binip Broglie durağında inerek de ulaşabilirsiniz. Yürüyerek de Kleber Meydanı’ında Homme de Fer tramvay durağına geldiğinizde sola dönüp Rue de la Haute Montée boyunca ilerlediğinizde 350 metre sonra Broglie Meydanı’na(Place Broglie) ulaşacaksınız.
Akşam 7’de tüm christmas market’lar kapalıydı, sadece restaurant ve caféler açıktı. Broglie Meydanı uzun bir meydan, en alt kısmında da Strazburg Belediye Binası(Hôtel de Ville de Strasbourg) var.
Belediye Binasını biraz geçtiğinizde solda Uygarlığın Doğuşu ya da Janus Çeşmesi(Fontaine de Janus) olarak adlandırılan çeşmeyi görebilirsiniz. Janus; iki adet yüzü olan başlangıç ve bitişi simgeleyen, İngilizce Ocak ayı olan January’nin Janus isminden türetildiği Roma Tanrısıdır. Çeşme, 1988 yılında eskiden Roma İmparatorluğu’nun bir şehri olan Strazburg’un, 2000. yıl dönümü için Strazburg doğumlu Tomi Ungerer tarafından yapılmış.
Çoğu yer kapalı olduğundan biz de Strazburg’un noel için süslenmiş sokaklarında dolaştık.
La Maison des Tanneurs Restaurant, Petite France bölgesinde Rue du Bain aux Plantes üzerinde. Strazburg’un ünlü bir restaurantı. Yılbaşı nedeniyle kapalı olduğundan biz gidemedik.
3. gün
Sabah arabayla Colmar‘a gittik ve tüm günü burada geçirdik. Yolda Strazburg’a çok yakın, neredeyse aynı şehir gibi olan küçük Almanya ilçesi Kehl’e gittik. Buradaki Aldi Süd marketinden alışveriş yaptık. Birçok ürün Fransa’ya göre çok daha uygun fiyatlı. Strazburg’ta yaşayanlar da alışveriş için Kehl’e gidiyorlarmış. Sadece Pont de l’Europe(Avrupa Köprüsü)’nü geçerek Strazburg’tan Kehl’e ulaşabiliyorsunuz. Marketin yerini haritada görmek için lütfen tıklayın.
4.gün(31 Aralık 2013)
Cave Historique des Hospices Strasbourg
Sabah kalkıp otelin altındaki alışveriş merkezinin içindeki Subway’den sandviç alıp arabayla Cave Historique des Hospices Strasbourg’a gittik. Burası çok eski yıllara ait şarapların olduğu küçük bir mahzen. Genelde bloglarda zor bulunduğuna dair notlar yazılmış. Arabayla gidecekseniz, çok yakınında Saint Nicholas otoparkı var. Yarım saate kadar da park ücretsiz. Buraya arabanızı parkedip yürüyebilirsiniz. Otopark Rue de la Porte de l’Hôpital üzerinde. Otoparktan çıkınca sola dönüp binanın duvarını takip ederek yürüdüğünüzde hastanenin giriş kapısına ulaşacaksınız. Üniversite hastanesinin bahçesine girip sağdaki yoldan yürüdüğünüzde, ilerde sağda mahzeni göreceksiniz.
Tramvayla gelecekseniz de A veya D hatlarının geçtiği Porte de l’Hôpital durağında inip sağdaki Rue d’Or sokağından(Hôpital Civil yazan tabeladan) içeriye girip yol bitiminde soldaki taş duvarın altından geçeceksiniz, sağdaki ilk kapı üniversite hastanesi kapısı.
Mahzenin çıkışında şarap satılıyor. Burada yapılan şaraplardan satın aldık. Fiyatları 8 Euro’dan başlıyor ve baya yukarılara çıkıyor:)
Cave Historique des Hospices Strasbourg’un internet sitesine ulaşmak için lütfen tıklayın. Sayfanın dili Fransızca. Buradan mahzenin açık olan gün ve saatlerine ulaşabilirsiniz. Biz 31 Aralık’ta gittiğimizde bile açıktı. Mahzenden çıkıp arabayla Freiburg‘a gittik. Akşam döndüğümüzde hava kararmıştı ama halen christmas market’lar açıktı.
Mağazaların ve dükkanların hepsi kapalı olduğundan gece 12’ye kadar Petite France’ı ve Strazburg’un sokaklarını gezdik.
Gece 12’ye doğru çam ağacının olduğu Kleber Meydanı’na geldik. İnsanlar marketlerden aldıkları havai fişekleri ve maytapları atmaya başladı. Ama maalesef atmayı bilmediklerinden havai fişekler insanların üzerinde patlamaya, sağa sola gitmeye başladı. Polis de müdahale etmedi. Yeni yıla Kleber Meydanı’nda girdik.
Kleber Meydanı’ndaki havai fişek gösterisini izlemek için lütfen tıklayın.
5. gün
Sabah erkenden kalktık ama kahvaltı edebileceğimiz hiçbir yer yoktu. Son çare Subway’e gittik ama o bile kapalıydı. Arabaya atlayıp dünden kalan krakerlerden atıştırıp Stuttgart Havalanına doğru yola çıktık.
Genel olarak Strazburg’u 3 günde çok rahat gezersiniz, sonrasında sıkılırsınız. Planlamanızı buna göre yapmanızı tavsiye ederim.
Yeni eklenecek şehirlerle ilgili anında bilgi sahibi olmak için hemen Facebook ve Twitter hesaplarımı takip etmeye başlayın.
Yazımla ilgili yorumlarınızı bekliyorum.
İyi seyahatler
biz de mayıs ortasında orada olacağız verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim
İyi gezmeler şimdiden
Cok tesekkurlercok iyi birrehber olmus
Teşekkürler
Merhaba,
1-3 Aralık tarihlerinde Stuttgarttan kiraladığımız araçla strasborg ve colmar turu yapacağız inşallah. Stuttgart1tan strasbourg’a giderken araç pulu(vinyent) nasıl ve nereden alınıyor acaba?Bilgi verebilirseniz çok memnun olurum.
Sevgiler
Merhaba,
İki ülkede de vinyet yok. Biz de Stuttgart’tan arabayla gelmiştik, herhangi bir yol ücreti ödemedik.
İyi seyahatler şimdiden.
Merhaba,
Bizde bayram için gitmeyi planladık..Ancak Strasbourg damı yoksa Freiburg da mı kalalım bilemedik …Sizce
Toplam 4 günlük bir seyahat 2 gün Colmar 2 gün de işte karar veremedik fikrinizi alabilir miyim tşk,
Merhaba,
Strasbourg’ta kalmanızı tavsiye ederim. Daha büyük bir yer, gezecek biraz daha fazla yer var. Freiburg’ta konaklamada sıkılabilirsiniz.
İyi seyahatler.