Las Vegas denince çölün ortasında büyük oteller, kumarhaneler ve eğlence akla geliyor. Las Vegas’ı tek cümleyle özetlemek için “Başka bir gezegende olduğunuzu düşüneceksiniz” diyebilirim. Otel odasını penceresinden Las Vegas Bulvarı’na baktığımızda biz bunu düşündük.

Las Vegas’ta Nerede Kalınır?

Geceyarısı vardığımız otelimizin adı ünlü film şirketi Metro Goldwyn Mayer’in kısaltılmışı olan MGM Grand. Las Vegas’ta çok daha lüks oteller var ama MGM Grand da çok güzel bir otel. İçinde iki adet tiyatro binası(birinde dünyada ünlü sirk Cirque du Soleil, diğerinde ise ilizyonist David Copperfield’in gösterisi sunuluyor), birçok restaurant ve café, kumarhanesiyle içinde kaybolacağınız bir otel. Biz iki kez kaybolduk

Otellerin neredeyse hepsinin otoparkları ücretsiz. Otoparktan lobiye gitmeniz bile yürüyerek 7-8 dakika sürüyor Otele gitmeden önce iki tane standart oda için oda başına gecelik 170 USD ödeyerek internetten satın almıştık. Aracımızı parkedip yorgun argın otelin resepsiyonuna gittiğimizde resepsiyonist bize odamızı sattıklarını, standart odaların da tamamının dolu olduğunu iletti.

Ufak çaplı bir şok yaşadık tabi ama otelin gece müdürünü çağırıp sorunu ilettik. Müdür de bir adet iki odalı suit oda vereceklerini, ayrıca bir odamızın da parasını iade edeceklerini söyledi. Ayrıca “Odaya biraz yürüyeceksiniz ama harika bir oda” dediler. Bizse oda bulduğumuz için sevinerek asansöre bindik ve odaya doğru yürümeye başladık.

Yürü yürü bitmeyen yolun sonunda odaya ulaştığımızda baya şaşırdık. İki yatak odası, iki banyo, her banyoda bir küvet ve duş teknesi ayrıca jakuzi, iki oturma grubu ve yemek masası, 4 televizyon olan mükemmel bir odaydı. Banyodaki sabun, şampuan, duş jelleri Bvlgari markaydı.

Çok yorgun olmamıza rağmen odayı seyretmekten uzun süre uyuyamadık. Normalde geceliği 800 USD olan odada 170 USD’a hem de iki aile kalmış olduk.

Sabah erken saatte kalkıp Büyük Kanyon’a (Grand Canyon) gitmek üzere hazırlanmaya başladık.

Grand Canyon

Colorado ırmağının, Colorado platosunu oymasıyla ortaya çıkan Büyük Kanyon; yaklaşık 450 kilometre uzunluğunda. Genişliği ise 6 ile 30 kilometre arasında değişiyor. Kanyonun derinliği ise 1800 metre.

Büyük Kanyon’un ulusal parkı 4,5 saat mesefade. Las Vegas’a yakın olan Grand Canyon Skywalk olarak geçiyor. Burada kanyonun üzerine yapılmış camdan bir platform olduğundan Skywalk adı verilmiş.

Otelde yaptığımız hızlı bir kahvaltıdan sonra Grand Canyon Skywalk’a gitmek üzere düştük yollara. Çöl boyunca ilerleyerek yaklaşık 2,5 saatte Büyük Kanyon’a ulaşabilirsiniz. 1,5 saati anayoldan, kalan 1 saat ise tek şerit bir yoldan gidiliyor.

Las Vegas Nevada eyaletinde, Grand Canyon ise Arizona eyaletinde bulunuyor.

Giriş biletlerini anayoldan sola dönüp tek şeritli yola girmeden önceki benzin istasyonundan alabiliyorsunuz ama ekstra komisyon alıyorlar. O yüzden haftaiçi giderseniz tavsiyem kapı girişinden bileti almanız. Biz gittiğimizde hiç sıra yoktu. Bilet fiyatlarına ulaşmak için tıklayın.

Grand Canyon’a ulaşmak için Las Vegas’ta birçok tur var. Hatta fiyatları biraz pahalı olsa da helikopterle ya da raftingle de gezilebiliyor. Ayrıca çadır kurup kanyonda kalınabiliyor.

Kanyonun olduğu alana gelip arabayı ücretsiz otoparklarına parkedip bilet satılan alana yürüdük. Buradan otobüslere binerek kanyon içerisinde gezebiliyorsunuz. Otobüsler önce Eagle Point’e gidiyor. En fazla ziyaretçinin olduğu Eagle Point‘te ayrıca Skywalk ve restaurant da bulunuyor. Skywalk’a giriş için ayrıca ücret ödeniyor ve buraya fotoğraf makinası dahil götürmek yasak. Skywalk’ta sizin fotoğrafınızı çekiyorlar ve onun için de ekstra para ödüyorsunuz.

İkinci durağımız Guano Point. 1930’larda kanyondan geçen kayıkçılar burada bir yarasa gübresi yani “Guano” olan mağarayı keşfetmiş. Guano, nitrojen bakımından zengin bir madde. Amerika Guano Kurumu madencilik haklarını 1957’de almış ve buraya gübre taşımada kullanılmak üzere bir tramvay hattı kurmuş. 1960’lara kadar devam eden madencilik, Amerika Hava kuuvetlerine ait bir jetin tramvay hattını tahrip etmesi sonucu kapanmış, bir daha da tekrar açılmamış. Şu anda halen bu maden transfer istasyonu duruyor.

Son durağımız ise bir kızılderili çiftliğini temsilen yapılmış olan Hualapai Ranch. Burada kızılderilinin çadırını gezip, danslarını izleyebiliyorsunuz.

Las Vegas Şehir Gezisi

Las Vegas’a döndüğümüzde hava kararmak üzereydi. Otelin kumarhanesindeki makinalarda biraz vakit geçirdikten sonra şehri yürüyerek gezmek için otelden çıktık.

Las Vegas Strip olarak da geçen Las Vegas bulvarında gezerken dünyadaki birçok önemli yapının kopyalarını görebiliyorsunuz. Özgürlük Anıtı, Eyfel Kulesi, Piramitler birkaç örnek. Ayrıca mükemmel oteller ve ışıl ışıl mağazaların olduğu şehirde hayat gece başlıyor. Tüm otellerde ayrı bir gösteri ve konser var. Ünlü sanatçıların da gösterilerini izleyebilirsiniz ancak biletler çok hızlı bitiyor. Ayrıca Las Vegas Strip üzerinde ucuz bilet satan dükkanlar da var. Buraları tercih edebilirsiniz, tabi karaborsa da satılıyor ama risk büyük

Las Vegas’ın en önemli aktivitelerinden biri de Bellagio otelinin önündeki çeşmede yapılan ışık ve su gösterisi.

Gösteri saatlerine ulaşmak için tıklayın. 

Las Vegas’a geldiğinizde eğer vaktiniz varsa mutlaka Antilop Kanyonu ve at nalına benzeyen şeklinden dolayı Horseshoe Bend olarak anılan kayayı görmelisiniz. Ulaşım ve tüm detaylar için yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

Las Vegas’a Ulaşım

Öncelikle biz Las Vegas’a San Francisco’dan arabayla geldik. Yolculuk yaklaşık 9 buçuk saat sürdü. Yollar çok güzel ama bizim gibi saat 3’te yola çıkarsanız geceyarısı otele ulaşacağınızdan yol bitmek bilmiyor. Ayrıca son 1-2 saatte çölün ortasından gittiğiniz için etrafta da pek birşey olmadığından baya sıkıcı olacaktır. Tavsiyem San Francisco’dan Las Vegas’a uçakla gitmeniz.

Havaalanı hemen MGM Grand Oteli’nin yanında yer alıyor, şehir merkezinin neredeyse içinde diyebilirim.

İyi seyahatler