Will Smith’in meşhur Miami şarkısı akla geliyor hemen değil mi? Miami; ABD’nin en güneyi olarak geçen, Florida eyaletinin en büyük şehri. Yaz kış sıcak havası, plajları katalogtan fırlamış insanlarla dolu olan, Amerika’da olup İngilizce bilmeyen insanların da olduğu, Kübalılar’ın ağırlıkta olduğu bir yer. THY artık direkt uçuşlara başladı. Bu nedenle artık ulaşım çok kolay.
Miami’de Araç Kiralama
Miami Havaalanı’nı indiğinizde uzun bir pasaport sırası sizi karşılayacak ama 50 tane gişe olduğundan sıra çok hızlı ilerliyor. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra araç kiralama şirketlerinin olduğu yere ücretsiz trenlere binerek ulaşabiliyorsunuz. Los Angeles‘ta olduğu gibi Miami’de de araç kiralama şirketleri havaalanı binasının dışında. Tom Tom’un USA & Canada olan uygulamasını tabletinize ya da telefonunuza indirerek çok kolay gezebilirsiniz. Yazımda gittiğim yerlerin GPS kodlarını da vereceğim. Bu kodları uygulamaya girmeniz yeterli.
Unutmadan, iPad’lerin SIM kart girişi olmayan, sadece Wi-Fi’la çalışanlarda GPS olmadığından Tom Tom uygulaması kullanılamıyor.
Miami’de Nerede Kalınır?
Miami’ye 3 aile gittik. Bu nedenle en rahatı ev kiralamak olduğundan Airbnb sitesinden ev kiraladık. 3 yatak odalı, 2 banyolu, bahçesi, 2 araba sığacak genişlikte otoparkı ve nezih bir semtte kiraladığımız villaya buradan ulaşabilirsiniz. Ev, şehir merkezinin 15 dakika kadar dışında ama arabanız varsa rahatça ulaşabiliyorsunuz. Arabayla 5 dakika mesafedeki marketten alışveriş yapıp, kahvaltımızı bahçesinde yaptık. Eğer kalabalık gidiyorsanız tavsiye ederim, bunun dışında Miami Beach’te de çok güzel evler var.
Miami’de Gezilecek Yerler
Miami’de gezmeye Miami Beach’den başlayabilirsiniz. Filmlerde gördüğünüz mükemmel kumsal ve 7/24 eğlenen insanların olduğu yer, evet burası
Sabah evde kahvaltımızı yaptıktan sonra arabayla yola koyulduk. Yol üzerinde birçok etkinliğin yapıldığı, NBA takımı Miami Heat’in de stadı olan AmericanAirlines Arena’yı, ünlülerin evlerinin olduğu Star Island’ı görebilirsiniz.
Biz büyük bir hata sonucunda önce T.J. Maxx ve Ross Dress For Less ucuzluk mağazalarının olduğu Fifth&Alton Alışveriş Merkezi’ne gittik. Hata olduğu söylememin nedeni maalesef bu iki mağazada markalı ürünler uygun fiyata satılıyor, o yüzden de çok alışverişte vakit kaybediliyor.
Miami Beach adasının girişindeki alışveriş merkezinin otoparkı da bulunuyor.
Uzun bir alışveriş sonra yine yola çıkıp, araç trafiğine kapalı ufak bir cadde olan Lincoln Road’a gittik. Burada birçok mağaza ve restaurant bulunuyor. Biz Apple Store’a gitmek ve yemek yemek için buraya geldik. Çok güzel bir cadde.
Caddede, Türkiye’de de birkaç yıldır olan Shake Shack Burger’da yedik. Burada bira da içebiliyorsunuz hamburgerin yanında.
Yemekten sonra arabaya atlayıp, Miami caddelerini turlamaya başladık. Tabi ki ilk durak ünlü Miami sahilleri.
Miami Beach’in olduğu adada ünlü cadde Ocean Dr, tüm barları ve eğlence mekanlarını barındırıyor. Burada park maalesef büyük sorun, o yüzden bulduğunuz ilk otoparka ya da sokak parkomatlarına parkedin.
Miami Beach’te mutlaka okyanusa girin ve güneşin tadını çıkarın. Miami’de olduğumuz sırada Cirque du Soleil’in Avatar filminden esinlenerek hazırladıkları Toruk : The First Flight oyununa gitmek üzere Miami Port(Miami Limanı)’a gittik.
Gösteri AmericanAirlines Arena’daydı. Burası aynı zamanda NBA takımı Miami Heat’in de sahası.
Arabayı Arena’nın karşısındaki Bayside Marketplace adındaki alışveriş merkezinin otoparkına bıraktık. Hem Arena’nın otoparkında yer yoktu hem de fiyat olarak çok daha pahalıydı. O yüzden hemen karşısındaki alışveriş merkezinin otoparkını tercih ettik.
Arena’nın karşısında Sevilla’daki Giralda Katedrali Çan Kulesi’nden esinlenerek 1925’te inşa edilen Özgürlük Kulesi’ni de görebilirsiniz.
Toruk : The First Flight oyununu eğer fırsatınız olursa mutlaka tavsiye ederim, biz çok beğendik.
Oyundan sonra akşam yemeğini yemek için CocoWalk adındaki alışveriş merkezine gittik. İçinde birkaç tane restaurant ve mağaza olan küçük bir alışveriş merkezi burası. Biz The Cheesecake Factory’de yemek yemek için gittik.
Restaurantta Rib Eye Steak yedik, çok lezzetliydi. Yemekten sonra mutlaka envai çeşit cheesecakelerine yer ayırın. Porsiyonlar çok büyük, o yüzden tatlıyı da yemekleri de paylaşarak yiyebilirsiniz. 6 kişi içecekler, tatlı ve yemekler için toplam 150 Dolar hesap ödedik.
Key West
Ertesi gün, Amerika Birleşik Devletleri’nin en güneyi olarak geçen Key West’e gitmek için düştük yollara. Route 1 adındaki, başlangıcı Kanada sınırında(Maine eyaletinde) olan ve ABD’nin tüm doğu sahili boyunca devam edip Key West’te biten yoldan gidiliyor.
Key West’e gitmek için çok erken yola çıkmanızı tavsiye ederim. Yol üzerinde çok fazla yerleşim yeri var, bu nedenle sık sık araçlar sağa-sola dönmek için yavaşlıyor/duruyor. O yüzden hızlı gidemiyorsunuz.
Key West, Florida Keys olarak geçen adalar topluluğunun en sonunda kalan ada. Onlarca köprüden, yemyeşil adadan geçerek yaklaşık 3 saatte Key West’e ulaşabilirsiniz.
Yol üzerindeki Islamorada adası en güzel sahili olan ada olarak geçiyor. Islamorada’yı geçince Robbie’s adında bir dinlenme yeri var. Buraya tarpon adındaki dev balıkları beslemek için mutlaka uğramalısınız.
Robbie’s balıkları beslemek için kovayla balık satıyorlar. İskeleye yürüyüp balıkları satın aldıktan sonra yemleyebilirsiniz. İskelede pelikanlar da var, onlar da balık peşinde
Islamorada’yı geçtikten 5 ada sonra Seven Mile Köprüsüne geleceksiniz. 7 mil(11,2 km) uzunluğundaki köprü, yol üzerindeki en uzun köprü olarak geçiyor. Köprünün yanındaki yol da 1911 yılında tren yolu olarak kullanmış, 1935’teki kasırgadan sonra ise tren yolu kullanıma kapanmış. Şu anda demir yolu kaldırılmış, kullanıma kapalı olarak duruyor. Seven Mile Köprüsünün başlangıcında ve sonunda araç için park yerleri var. Buralara arabayı parkedip yandaki köprüde yürüyebilirsiniz.
Onlarca köprüden geçerek ulaştığımız Key West’te önce okyanusa girmeye karar verdik. Plajdaki kum balçık gibi, o yüzden çok beğendiğimizi söyleyemeyeceğim ama manzara müthiş.
Biz Smathers Beach ve Higgs Beach’te okyanusa girdik. Tercihen Smathers daha güzel, duşları var. İkisinin de hemen arkasında ücretsiz otopark mevcut.
Okyanus maceramız çok iyi geçmese de, yine de ABD’den en güneyinde okyanusa girmek güzeldi. Sonrasında tekrar arabaya binip Key West şehir merkezine gittik. Key West’te aracınızı park edebileceğiniz, şehir merkezinde birçok otopark var. Ücretsiz olan ise 10 dakika kadar yürüme mesafesinde; 911 Fort St Key West, FL 33040 adresinde.
Arabamızı buraya parkettik sonra; önce Southermost Point olarak geçen, Amerika Birleşik Devletleri’nin en güney noktasına yürüdük. Whitehead Street’in en sonunda kalan bu yere giderken yol üzerinde ünlü roman yazarı Ernest Hemingway’in evini göreceksiniz. Şu anda müze olarak kullanılan ev, her gün saat 09:00-17:00 saatleri arasında açık. Giriş ücreti ise kişi başı 13 USD. Nedendir bilinmez, bilet ücreti için kredi kartı geçerli değildir yazan kocaman bir tabela var.
Caddede yürürken ilginç manzaralarla karşılaştık. Ortalıkta tavuklar dolanıyor, farklı farklı arabalar var hatta Fred Çakmaktaş’ın arabasını gördük.
Bir evin bahçesinde Key West Meteoroloji İstasyonu yazan hindistan cevizi gördük. Altında “Eğer bu hindistan cevizi;
- Islaksa…Hava yağmurlu,
- Sallanıyorsa…Rüzgarlı
- Sıcaksa…Güneşli
- Serinse…Bulutlu
- Yüzüyorsa…Gel-git
- Gitmişse…Kasırga!”
yazıyordu.
Caddenin sonunda, Küba’ya 90 mil uzaklıkta olduğunuzu yazan bir şamandıra heykeli var. Şamandıra 1893’te buraya konulmuş ve o günden beri turistlerin ilgi odağında yer alıyor. Fotoğraf çektirmek için büyük ihtimalle sıraya girmeniz gerekecek.
Şamandıra heykelinin hemen yanında, piskopos Albert Kee’nin heykeli var. Albert Kee ve ailesinin üç jenerasyonu (yarım asırdan fazla bir zaman) bu köşede taze balık ve deniz kabuğu satmış. 1950’lerde turizm arttıktan sonra, deniz kabuğunu üflemek popüler olmuş. Albert Kee de hep deniz kabuklarına üfleyip turistleri karşılarmış. Bu nedenle Key West Büyükelçisi olarak anılıyormuş. Deniz kabuğuna üflerken tasvir edilen heykelini görebilirsiniz. Ayrıca burada çekilmiş bir fotoğrafı da bulunuyor.
Buradan şamandıraya sırtınızı dönüp ilk sokaktan sola döndüğünüzde Key West’in en işlek caddesi olan Duval Street’in başlangıcına gelmiş olacaksınız. Yaklaşık 1.8 kilometre uzunluğunda olan caddenin, en işlek tarafı sonlara doğru başlıyor. Caddenin sonunda da Mallory Meydanı’na(Mallory Square) ulaşılıyor. Burası özellikle gün batımını izlemek için tavsiye ediliyor.
Yol üzerinde mutlaka gezmenizi tavsiye edeceğim bir fotoğraf galerisi var. Amerika’nın birçok yerinde galerileri olarak ünlü fotoğrafçı Peter Lik’in, Key West’te de bir mağazası var. 519, Duval Street’teki fotoğraf galerisini mutlaka gezin, karanlık odadaki fotoğrafı ışıkları azaltıp artırarak inceleyin. Gerçekten mükemmel. İnternet sitesinden fotoğraflarından bazılarına görmek için tıklayın.
Hard Rock Cafe’den yemek yerken hava karardı. Son durak olarak Mallory Meydanı’na yürüdük.
Sonrasında Duval Street’ten yürüyerek arabamızı geldik. Gece de gayet güzel burası. Tavsiyem arabayla geldiyseniz bir gece kalmanız ya da çok erken yola çıkmanız. Gelirken 3 saatte geldiğimiz için yol bizi çok yordu.
Everglades Safari Park
Miami’deki son günümüzde timsah safari için Everglades Safari Park’a gittik. Ufak teknelerle kişi başı 25 dolara 35-40 dakika süren bu deneyimi yaşayabilirsiniz.
Tekne suya çok yakın, yanları da açık. O yüzden köşede oturanlar baya tırsıyor
Tur başladığında önce ağır ağır bir kanaldan geçtik. Sonra geniş kanalda tekne hız yapıyor, videoda kısa bir bölümünü izleyebilirsiniz. Teknenin motoru yüksek ses çıkardığı için kulak tıkacı veriyorlar.
Sadece rehberler eşliğinde gezilebiliyor, rehberler Everglades parkı ve timsahlar hakkında tur boyunca bilgiler veriyor. Biz turda 3 tane timsah gördük ama hiç görülemeyedebiliyormuş.
Tekne turu bittikten sonra timsah bakıcısının tehlikeli şovunu izleyeceksiniz. Şov bittiminde yavru timsahlarla fotoğraf çektirebiliyorsunuz.
Hava kötü olduğunda ve belirli dönemlerde(timsahların kızgın olduğu dönemler olabiliyormuş:) ) turlar düzenlenmiyor. O yüzden mutlaka gitmeden önce internet sitesini kontrol edin. İnternet sitesine ulaşmak için tıklayın.
Miami Kaç Günde Gezilir?
Miami’yi 3 günde gezebilirsiniz. Miami’den arabayla ulaşabileceğiniz Key West’e ise 1 tam gün ayırmanız gerekiyor.
Yeni eklenecek şehirlerle ilgili anında bilgi sahibi olmak için hemen Facebook ve Twitter hesaplarımı takip etmeye başlayın.
Yazımla ilgili yorumlarınızı bekliyorum.
İyi seyahatler
Merhabalar yazınızı okudum çokta faydalı buldum. Bilgilendirmeleriniz için çok teşekkür ederiz. Bizde 07 Ocak 2020 de gidip 15 Ocak da döneceğiz. Benim en çok merak ettiğim nokta ücretsiz otopark yerleri açıkcası. Miami de tuttuğumuz evin (Air BNB’den) kendi otoparkı mevcut. Lakin Miami içerisinde birçok yere arabayla gideceğimiz için ücretsiz otopark yerleri bizim için çok önemli. Bilgilendirme imkanınız olursa seviniriz. Bir de maps.me uygulamasını indirdim. Orada Miami havaalanında evin konumunu yazdığımda ücretli yol çıkıyor. Ücretli yollarda ödeme nasıl oluyor. Cash gişeleri var mı ? ya da ücretsiz yollarda var mı kullanabileceğimiz ? Yardımlarınız için çok teşekkür ederim şimdiden….
Merhaba,
Sorularınızı geç gördüm Umarım seyahatiniz güzel geçmiştir. Diğer okuyucuları bilgilendirmek için yazayım.
Miami’de ücretsiz park yerleri özellikle Miami Beach tarafında çok sınırlı. Genellikle mağazaların, dükkanların önlerinde yerler oluyor ama baya sınırlı.
Otobanlarda da HGS/OGS mantığında Sunpass ürünü var. Araç kiralama şirketinden Sunpass’li araç istediğinizi belirtebilirsiniz. Biz Hertz’den kiralamıştık ve direkt kendileri önermişlerdi. Açıkçası Sunpass olmadan ulaşım pek mümkün değil, özellikle de sadece Miami’de kalmayıp; Florida’nın farklı şehirlerine gidecekseniz zorunluluk haline geliyor.
Yazımla ilgili yorumunuz için teşekkür ederim