Nisan ayında eşimle birlikte Abu Dhabi ve Dubai’ye gitmeye karar verdik. Biletlerimizi Türk Havayolları’ndan aldığımız için Birleşik Arap Emirliği’nin e-vize hizmetinden yararlandık. Kısaca süreci anlatıp, takıldığım noktaları sizinle paylaşıp, internette yazan bazı yanlış bilgilerin yaşamış biri olarak doğrularını aktarmak istiyorum.

Vize için gerekli evraklar THY’nin sayfasında yazıyor. Abu Dhabi veya Dubai vizesi gibi bir ifade var ama aslında bu yanlış. Ülkeye giriş hakkınız var sonuçta, sadece şehirlere değil. Vize için bir taahütname imzalayıp kuryeyle ya da elden THY’nin Harbiye Ofisi’ne teslim etmeniz gerekiyor. Vize ücreti TEB şubelerinden yatırmanız gerekiyor. Açıklama alanında mutlaka isminiz olmalı. Gişe görevlisi hep Dubai vize ücreti yazdıklarını söyledi ve Abu Dhabi’ye gitmemize rağmen Dubai vize ücreti yazıyordu açıklama alanında ama sorun yaşamadık. Vizemiz evrakları yükledikten ve taahütname THY’ye ulaştıktan sonra konsolosluğa iletildi. Sonrasında 2 gün içinde tek girişli vizemiz e-mailime geldi. Vize THY’den alındığında, standart olarak tek girişli oluyormuş. Vizemizin üzerinde Dubai yazıyordu. İnternetten baktığımda başka bir şehire gitmek sorun oluyor, konsolosluğunuzu arıyorlar diye yazıyor bloglarda. Ama THY’den teyid ettim, sonrasında sınırda da herhangi bir sorun yaşamadık. THY, vize Dubai ofisinden alındığı için Dubai yazdığı yazılı olarak iletti.

Vizemizi aldıktan 1 hafta sonra Abu Dhabi’ye gitmek için yola çıktık. 23 Nisan tatilini birleştirdiğimizden Atatürk Havalimanı çok kalabalıktı. Uçağımız 20:20’de hareket etti.4 buçuk saatlik yolculuktan sonra Cuma gecesi saat 01:45’te Abu Dhabi Havalimanı’na indik. Abu Dhabi havaalanı, Atatürk Havalimanı’na kıyasla çok büyük değil. Yeni bir havaalanı yapıldığını okumuştum, sonrasında inşaatını da gördük. Sınırdan geçerken parmak izinizi alıp, göz taraması yapıyorlar. Eşimin gözünde lens olduğundan sorun yaşadık ve yine kontrol noktasının yan tarafında farklı bir cihazda tarama yapıldı. Bu yüzden lensinizi çıkarmanız faydalı olur. Kontrol noktasında geçtikten sonra bavullarımızı alıp çıktık. Havalimanında Abu Dhabi’de yaşayan arkadaşımız bizi karşıladı. Havalimanından çıkar çıkmaz gece saat 2 olmasına rağmen 39 derece hava sıcaklığı bizi karşıladı. Arabayla yarım saat kadar uzaklıkta şehir merkezi. Yolda Birleşik Arap Emirliği’nin en büyük camisi olan Sheik Zayed Cami‘nin yanından geçtik. Yolda tüm tabelaların hem İngilizce hem de Arapça yazdığını farkettik. Arkadaşımızın evi korniş denen plaja 10 dakika yürüme mesafesindeydi. Etrafta oteller de var. Abu Dhabi’de şehir merkezi neresi derseniz aslında pek öyle bir yer yok. Denize girmek için Korniş(Corniche Beach)’e yakın bir otelde kalabilirsiniz.

1.gün

Sabah kalkıp kahvaltı için Korniş’e gittiğimizde saat 12’ye geliyordu. O yüzden mekanların kahvaltı servisleri bitmişti. Biz de plajdaki Saj 2 Go‘ya gittik. Burası Lübnan restaurantı, self servis hizmet veriyorlar. Sitesinden menüsüne ulaşabilirsiniz. Biz burada Zaatar denen küçük lahmacunlarından ve hindili saj adındaki dürümlerinden yedik, meyve suyu içtik. Hepsi için 90 AED(Arap Emirliği Dirhemi) ödedik. Mekanın önünde sandalye ve masalar var, burada oturan denizi izleyerek yemeklerinizi yiyebilirsiniz. Buranın dışında sahilde birkaç tane daha mekan var.

Yemekleri yedikten sonra tatlı için mekanın hemen yanında Cold Stone Creamery‘ye gittik. Burada Smoothies denen buzlu meyveli içeceklerden aldık. Çok lezzetliydi, tavsiye ederim.

Kornişten çıkıp arabayla Formula 1 pistinin olduğu Yas Adası’na (Yas Island), şehrin güney doğusuna gittik. Abu Dhabi toplu taşıma var ama çok sınırlı. İnsanların büyük kısmı otobüsleri kullanmıyor. Otobüs duraklarının çoğunluğu kapalı ve klimalı. Otobüslerde bayanlar önden, erkekler otobüsün orta kısmında otobüse biniyor ve ayrı oturuyorlar. Erkekler orta kapıdan ileriye geçemiyor. Taksi kullanımı çok yaygın. Türkiye’deki gibi elinizi kaldırıp taksiyi çevirebilirsiniz. Şehrin bir ucundan diğer ucuna 35 TL’ye gidebiliyorsunuz.

Havalimanı Yas Island’a yakın. O yüzden buradan geçerken adayı gece görmüştüm. F1 pistinin yanında oteller var. Pisti de görebilmek için Viceroy otele gittik.  Formula zamanı dışında pek dolu olmuyormuş, şehre uzak bir yerde ama çok güzel bir otel. Üst kısmı aşağıya kadar camla kaplı, özellikle gece aydınlattıklarından çok güzel görünüyor. Otelin web sayfasından detaylı bilgi alabilirsiniz.

Otelin internet sayfası için tıklayın.

Otelden çıkıp Saadiyat Adası’ndaki Park Hyatt Abu Dhabi Hotel’e gittik. Otelin çok güzel bir plajı var.

Otelde kalanlar, ön kısımdaki derin olmayan havuza girip içinde oturuyorlar. Suyun içindeyken kitap okuyorlar. Plaja yakın olan bara oturduk. Birleşik Arap Emirliği vatandaşlarına alkol yasakmış ama turistler içebiliyorlar. Bar uyruğumuzu sorup Türk olduğumuzu söylediğimizde bira siparişimizi getirdi. Burada biraz oturduk dinlendikten sonra akşam birşeyler yemek için balık pazarının olduğunu yere gitmek için yola çıktık. Bira fiyatı 10 TL civarındaydı.

Port Zayed adındaki limanın hemen yakınındaki Fish Market’a(Balık Pazarı) gittik. Burası büyük bir balık pazarı, envai çeşit balık satılıyor. Hemen yakınında da restaurantlar var. Biz de bunlardan birinde soslu balık yedik. Burada yerler genelde salaş ama çok lezzetli balık yapıyorlar.

Yemeği yerken hava yavaş yavaş kararıyordu. Restauranttan çıkıp arabayla şehrin batısındaki Emirates Palace Hotel’e gittik. Kaç yıldızlı olduğunu bilmiyorum ama yıldızla anlatılamayacak bir lüks ve ihtişam var otelde.

Otele şortla giremiyorsunuz. Bu yüzden yanınızda mutlaka pantolon bulundurun. Otelin web sitesi için lütfen tıklayın.

Otelden çıktıktan sonra yakınındaki Marina Mall’a gittik. Burası Abu Dabi’nin en büyük alışveriş merkezi. Arap Emirliği’nde iPhone 5 fiyatları Amerika’dan bile daha ucuzdu. O yüzden buradan telefon satın aldık.

Telefonu satın alırken gök gürültüsü duyduk. Arkadaşımız alışveriş merkezinde belirli aralıklarla tavandan yağmur yağdığını söyledi. Yağmura hasret kaldıklarından yapıyorlarmış.

Yarın Dubai’yi gezmek için yola çıkacağız. Dubai çöl safarileriyle ünlü olduğundan safari yapmak istedik. Bizim Abu Dabi’de olduğumuz sırada Groupon(Türkiye’deki Şehir Fırsatı)’da Dubai Safari Turu kuponu çıkmıştı. Sun City Tours’dan kişi başı 121 AED’ye çöl safari satın aldık ve arayıp rezervasyon yaptırdık. Yarın saat 15:00’te Dubai Mall’un bizi alması için anlaştık. Çöl safari satın aldığımız Sun City Tours’un web sayfasına ulaşmak için lütfen tıklayın.

Marina Mall’u gezdikten sonra, sıcak ve yorucu bir günün ardından eve döndük.

2.gün

Ertesi sabah Dubai’ye gitmek için hazırlandık. Abu Dhabi Bus Station(Abu Dabi otobüs terminali) Al Wahdah bölgesinde Al Wahda Alışveriş Merkezi’nin(Al Wahda Mall) hemen yanında küçük bir yer. Buradan E100 nolu hatta binerek Dubai’ye gittik. Sabah saat 10 civarında gittiğimizde otobüs vardı. Yolculuk 1:30-2 saat kadar sürüyor. Otobüslerin içi buz gibi, o yüzden yanınıza bir hırka almanızı öneririm. Otobüse dışardan yemek getirilmesine izin vermiyorlar, atıştırmalık bisküvi ve çay/kola satıyorlar.

Abu Dabi-Dubai arasındaki otobüsün saatlerine ulaşmak için lütfen tıklayın. Açılan sayfadaki From kısmına Al Wahdah 16, Abu Dhabi, Central Bus Station, To kısmına ise Al Souq Al Kabeer, Ghubaiba Bus Station yazıp tarih ve saat seçerek Abu Dhabi-Dubai arasındaki otobüs seferlerinin saatlerine ve bilet fiyatlarına ulaşabilirsiniz. Biz tek yön için kişi başı 25 AED ödedik.

Dubai’ye giderken yol boyunca petrol kuyularını görebilirsiniz.

Otobüs Dubai’de son durak olarak Al Ghubaiba Bus Station’da duruyor. Biz burada inmedik, otelimize Al Jafiliya metro istasyonu daha yakın olduğundan Dubai’ye gelince bu ilk durakta indik. Bunun dışında Department of Ports & Customs durağı da var. Oteliniz nereye yakınsa oralarda da inebilirsiniz.

Al Jafiliya durağındaki metroya bindik. Metrodaki herkes Abu Dhabi’de de olduğu gibi İngilizce biliyor. Dubai’de 2 tane metro hattı var. Basit bir metro ağı, metrolar da yeraltından gitmiyor. O yüzden metro trenine çok kolay ulaşılıyor. Tek sıkıntı metrodan çıktığınızda sizi karşılayan aşırı sıcak.

Otelimiz kırmızı renkli metro hattındaki Financial Centre durağına çok yakın olduğundan Al Jafiliya durağındaki görevliye gideceğimiz durağı söyleyip bilet aldık. Jebel Ali yönüne giden metroya binip 3.durakta inerek otelimize ulaştık. Metro haritası için lütfen tıklayın.

Otelin adı Number One Tower Suites. Daha önce arkadaşımız buradan memnun kaldığını söylediğinden referansla gittik ve biz de çok beğendik. Odalar büyüktü, içinde bir mutfak vardı ve oda temizdi. Rezervasyonumuzu booking.com’dan yapmıştık ve herhangi bir sorun yaşamadık. Otel Dubai’deki diğer otellere göre uygun fiyatlı.

Otelin web sitesi için lütfen tıklayın.

Odaya eşyalarımızı bırakıp Dubai Mall(Dubai Alışveriş Merkezi)’a gitmek üzere yola tekrar metroya yürüdük. Yine Jebel Ali yönüne giden metroya binip bir durak gittikten sonra Burj Khalifa/ Dubai Mall metro istasyonunda indik. Metrodan indikten sonra üstü kapalı ve klimalı bir üst geçitten yaklaşık 10 dakika boyunca yürüyerek Dubai Mall’a ulaştık.

Dubai Mall çok büyük ve lüks bir alışveriş merkezi. İçerisinde neredeyse mağazası olmayan ünlü bir marka yok. Bir günde tüm mağazaların gezilmesi mümkün değil. İçerde birçok danışma noktası var, buradan alışveriş merkezinin haritasını alıp mağazaların neler olduğunu ve yerlerini görebilirsiniz. Alışveriş merkezinde büyük bir akvaryum da var. Giriş ücretli, ayrıca ekstra para vererek balıkların arasına dalabiliyorsunuz, insanlar da camın dışından sizi izleyebiliyorlar.

Saat 15’teki safari turuna kadar mağazaları dolaştık. Dubai Fountain çıkışından çıkıp dünyanın en büyük binası olan Burç Halife‘yi gördük. Burç Halife(Burj Khalifa)’nin yapımı 4 Ocak 2010 tarihinde tamamlanmış olup 828 metre uzunluğundadır.  Burç Halife’nin web sitesi için lütfen tıklayın. Bilet alarak binanın seyir terasına çıkabilirsiniz. Daha önce giden insanlar çok güzel olmadığını söylediklerinden biz çıkmadık.

Sonrasında giriş kattaki Social House da yemek yedik. Yemekleri orta düzeydeydi. Ben Gnocchi söyledim, onu tavsiye etmem.

Sonrasında Dubai Mall’un Grand Atrium alanındaki giriş kapısında tur görevlisiyle buluştuk. 4×4 bir jeeple yaklaşık yarım saatlik bir yolculuğun sonunda çöle ulaştık.

Jipi kullanan şoför, anlaşabilecek kadar İngilizce konuşuyor. Yolda devlet büyüklerinin evlerinin önünden geçtiğimizi söyledi ve kısaca şehrin tarihini anlattı. Safari başlamadan önce birkaç tane hediyelik eşya ve soğuk içecek satan dükkanın olduğu bir alanda durduk. Genelde tüm turlar burada durmuştu. Biz alışveriş yaparken şoförler de jipin lastiklerini kumda daha kolay gidebilmek için biraz indirdi. Dükkanların olduğu yer pek güzel bir yer değil, o yüzden biraz bakınıp çıktık. Birşey almadık. Buradan ayrıldıktan kısa bir süre sonra çölün içine girdik ve safari başladı. Eğer araba kullanmaktan ve hızdan keyif alıyorsanız beğeneceğinizi düşünüyorum. Zaman zaman çok yüksek yerlerden aşağıya doğru inip bu sefer araç devrildi dediğimiz yerlerden kılpayı kurtulduğumuz bir safari turu yaşadık. Yaklaşık yarım saat kadar sürdü.

Fikir vermesi için bir video paylaşıyorum ama inanın bu en yavaş gittiğimiz anlardan biriydi. Videoya ulaşmak için lütfen tıklayın.

Uzaktan çekilmiş video için lütfen tıklayın.

Safari turundan sonra çölün içinde Atlanta Tourism Desert Camp(Atlanta Turistik Çöl Kampı) adında bir yere geldik. Kampın girişinde deveye binebilirsiniz. Videosu için lütfen tıklayın.

Atlanta Tourism Desert Camp’te Hint kınasıyla dövme yapılan yer, hediyelik eşya dükkanı ve yiyecek/içecek satın alabileceğiniz bir yer var. Turun içerisine burada yenilen yemekler dahil. Su dışında içecekler için ücret ödemeniz gerekiyor.

Havanın kararmasına yakın kampın ortasındaki sahnenin etrafında kurulan masalara oturduk. Yer minderleri atmışlardı. Sahne şovlarının başlamasını beklerken yağmur yağmaya başladı, daha doğrusu yağmaya çalıştı ama sıcaktan yağamadı Birkaç damla düştü ve buharlaştı. Ek bilgi olarak burası çölün ortası olmasına rağmen turistik bir yer olduğundan cep telefonları çalışıyor.

Sahne şovlarını görebileceğiniz iki videoya ulaşmak için linklere tıklayabilirsiniz.

Dansöz

Dans Şovu

Saat 21:30’da zifiri karanlık çöle girip sadece arabanın farlarıyla ana yola çıktık. Tur şoförü bizi yine Dubai Mall’a bıraktı. Dubai Fountain adındaki yere gidip burada dolaşmaya başladık. Dubai Fountain birçok fıskiye olduğu bir yer, yarım saatte bir müzikle şov yapılıyor. Burj Khalifa’yla Dubai Mall’un arasındaki bu yer, orta büyüklükte bir gölet içinde yer alıyor. Göleti teknelerle gezebiliyorsunuz. Hava aydınlıkken aslında bir anlamı yok, mutlaka gece görmelisiniz. Dubai Fountain’in şov saatlerini görmek için lütfen tıklayın.

Biz de saat 22:30’daki gösteriyi izlemek üzere gölette gezen teknelere kişi başı 65 AED ödeyip, dolaşmaya başladık. Saat 22:30’da gösteri başladı.

Yaklaşık 4 dakika süren gösterinin başlangıç videosuna ulaşmak için lütfen tıklayın. Sonlara doğru şov daha da güzel oluyor. Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

Youtube’da, Michael Jackson’ın Thriller şarkısı için yapılmış güzel bir kareografi videosu var. Videoyu izlemek için lütfen tıklayın.

Su şovunu izledikten sonra otelimize gitmek için metroya yürüdük ve Rashidiya yönüne giden metroya binerek otelimizin olduğu Financial Centre durağında indik.

3.gün

Sabah kalkıp bavullarımızı toplayarak resepsiyona bıraktık. Sonra çıkıp otelin hemen altındaki Tim Hortons restauranta gittik. Burası Starbucks café gibi bir yer. Tavuklu sandviç, donut ve kahve aldık, toplam 48 AED ödedik. Kasada ücretsiz wifi şifresi istediğinizde size 1 saat geçerli internet şifresi veriyorlar. Böylece telefonunuzdan internete girebilirsiniz. Karnımızı doyurduktan sonra taksiye binip şehrin doğusundaki meşhur Gold Souk(Kuyumcuların olduğu çarşı)’a gittik. Burada biraz dolaştık

Buraya yeşil metro hattının Al Ras durağında inip yürüyerek de ulaşabilirsiniz ama fazla birşey yok. Eski bir çarşı sadece. Buradan çıkıp tekrar taksiye binerek şehrin batısındaki Dubai Marina ve Jumeirah Plajı’na olduğu sahile gittik. Yoldan geçerken Burj Al Arab‘ı da uzaktan gördük.

Jumeirah Plajı’nın olduğu yerde birçok otel ve restaurant var. Buraya gelirken 70 AED ödedik, burası şehrin bir ucundan diğer ucu diyebilirim(yaklaşık 11 km). Dubai Fountain’dan sonra Dubai’de en çok burayı beğendik.

Burada dolaşıp kahve içtikten plaja yürüdük. Burada da dolaştıktan sonra tekrar Dubai Mall’a gitmek üzere taksiye bindik.

Dubai Mall’da alışveriş yaptıktan sonra alt katında, akvaryumun hemen karşısındaki The Cheesecake Factory‘de yemek ve tatlı yedik. Özellikle cheesecake’lerini tavsiye ederim, çok güzel.

Yemekten sonra metroyla otele gidip, bavullarımızı aldıktan sonra taksiyle Al Ghubaiba Otobüs terminaline gittik. Yeşil renkli metro hattına binip Al Ghubaiba metro istasyonunda inerek de gidebilirsiniz.

Burada Abu Dabi’ye giden otobüsleri sorarsanız, yerini gösteriyorlar. Bilet aldıktan sonra iki farklı sıra görebilirsiniz. Bir tanesinde bayanlar ve aileler, diğerine sadece erkekler duruyor. Bayanlar ve ailelerin olduğu sıra öncelikli. O yüzden ben eşimle gittiğimden öncelikli olarak otobüse binebildim.

Yaklaşık 1:30 saatlik yolculukla Abu Dabi’ye ulaştık. Yolda bir yerde daha durup yolcu indirdi. Al Wahda Alışveriş Merkezi’nin önünden taksiye binip arkadaşımızın evine gittik.

4.gün

Sabah kalkıp evin yakınındaki Subway‘den sandviç aldıktan sonra taksiye binip Yas Island’taki Ferrari World’e gittik. Giriş için kişi başı 235 AED ödedik. Fast track(hızlı geçiş) denen bilet de almak isteyip istemediğimizi sordular. Çok kalabalık olmadığını gördüğümüzden istemedik. Fast track bileti olan kişiler için ayrı sıralar var ve onlara öncelik veriliyor. İçerdeyken de fast track bileti alınabiliyor. O yüzden ortama bakıp, kuyruk varsa fast track almanızı öneririm.

Ferrari World Pazartesi günleri kapalı.

Ferrari World 2 tane rollercoaster(hızlı tren), Ferrari simülatörleri ve Ferrari temalı birçok eğlence ünitelerinin olduğu kapalı bir park. Ferrari World’ün web sitesine ulaşmak için lütfen tıklayın.

Parkta bulunan ünitelerin birçoğuna bindik. O yüzden hepsiyle ilgili görüşlerimi ileteceğim. Girişte parkın haritasını veriyorlar, buradan eğlence ünitelerinin yerlerini bulabilirsiniz.

Aileler için eğlence üniteleri

Speed of Magic : Daha çok çocuklara yönelik 3 boyutlu bir simülatör

Made in Maranello : Ferrari fabrikasında tur yaptıran simülatör

The Racing Legends : Ferrari tarihine yolculuk yaptıran, trenle gezilen bir ünite

Paddock : Ferrari aracının tekerleğini değiştirmeyi öğretiyorlar. Saniye tutup ne kadar zamanda değiştirdiğinizi ölçebiliyorsunuz.

Galleria Ferrari : Ferrari araçlarını görebileceğiniz bir alan.

Cinema Maranello : Ferrari tarihini anlatan sinema filmi gösteriliyor.

Driving with the Champion : Koltuğa oturup kemerlerinizi takıyorsunuz. Dev ekrana doğru hareket edip sanki Ferrari’nin içindeymişsiniz hissi vererek yolda ilerliyorsunuz.

Fast Lane : Önce bir film izleyip, sonra filmle ilgili sorular soruluyor. Sinema  salonundaki kişiler oylama yapıyor. En hızlı doğru cevap veren 4 kişi kendi arasında yarışıyor ve sürpriz ödüller kazanıyor. Eşim ücretsiz içecek kuponu kazandı.

Viaggio in Italia: Ferrari’yle İtalya’nın farklı şehirlerinde tur atıyormuş hissi veren sinema

Red : Gösteri alanı, Ferrari’yle ilgili birşey değil. Akrobasi gösterileri var ve bir palyaço şov yapıyor.

Bell’Italia : Çocuklar için minik araçlara binip ufak bir tur atıyorsunuz.

Büyüklere yönelik eğlence üniteleri

Formula Rossa : Dünyanın en hızlı rollercoaster’ı. 5 saniye 240’a çıkıyor. Parkın dışında Ferrari’ye benzetilmiş trenlerle geziyorsunuz. En ön koltuklarda oturmak için ayrıca sıraya giriyorsunuz. Ben 2 kez bindim. 2.’sinde en ön sırada oturdum, kesinlikle çok daha farklı. Önde yüzünüz inanılmaz geriliyor rüzgardan dolayı. Çok keyifliydi.

G-Force : Bakım olduğundan binemedik ama eğlenceli olduğunu duymuştum.

Scuderia Challenge : Ferrari simülatörü. 20 dakikada bir 8 kişi yarış yapıyorsunuz. Gidip bilet almanız gerekiyor(ücretsiz). Bilette yazan saatte orada olmanız gerekiyor. Aslında atari salonlarındaki arabalı yarış oyununun aynısı diyebilirim.

Fiorano GT Challange : Parktaki 2. rollercoaster. Formula Rossa’ya göre daha yavaş gidiyor. İki ayrı hatta senkronize olarak giden 3’lü arabaya benzetilmiş trenler gidiyor. Kesinlikle soldaki binin, diğeri daha önden gittiği için siz arkadan onun geçişlerini de görüyorsunuz, daha keyifli oluyor.

Çıkışta bazı ünitelerde fotoğraf da satılıyor. Biz Fiorano GT Challenge çıkışında 90 AED’ye fotoğraf aldık. Parkın içinde 2 tane Ferrari Store(Ferrari Mağazası) var. Türkiye’ye göre kıyafetlerde fiyatlar daha uygun. Ferrari World’ün içinde birkaç tane yemek yenebilecek yer var. Biz fast food ürünleri satan Il Podio’da yemek yedik.

Aile için olan eğlence ünitelerinden Driving with The Champion’ı öneririm. Büyüklere yönelik olan ünitelerin hepsine binebilirsiniz.

Aslında Ferrari World’ten erken çıkıp Korniş’te denize girmeyi hedefliyorduk ama ben rollercoasterları görünce saati unuttum. Akşam 7’den sonra da can kurtaranlar çalışmadığından denize girmek yasakmış. O yüzden Arap Emirliği’nde denize girememiş olduk. Ferrari World’ten çıkıp taksiyle eve gittik. Arkadaşımızla vedalaşıp İstanbul’a gitmek üzere Abu Dabi Havalimanı’na gitmek için taksiye bindik.

Havalimanında duty free mağazaları bir kat aşağıda. Buradan isterseniz hurma alabilirsiniz.

Bu vesile ile bize evini açan ve kolayca gezmemizi sağlayan arkadaşımıza teşekkür ederim

İyi yolculuklar..

Unutmayın

* Birleşik Arap Emirliği’nde, İngiltere’de kullanılan üçlü fişler kullanılıyor. Türkiye’den götürülen elektrikli eşyalar, fiş dönüştürücü olmadan kullanılamıyor. O yüzden gitmeden önce mutlaka dönüştürücü almanızı tavsiye ederim.

* Arap Emirliği’nde Cuma ve Cumartesi günleri resmi tatil. Cumartesi günü de mağazalar, caféler Türkiye’deki gibi açıktı.

* Yukarıda da belirtmiştim ama tekrar hatırlatayım, Ferrari World Pazartesi günleri kapalı. Parkın açık olduğu günlere ulaşmak için lütfen tıklayın.

Yeni eklenecek şehirlerle ilgili anında bilgi sahibi olmak için hemen Facebook ve Twitter hesaplarımı takip etmeye başlayın.

Gezi Yazılarım şimdi de akıllı telefonunuzda! Hemen Google Play’den Gezi Yazılarım Android Uygulamasını indirin, yeni eklenen şehirlerle ilgili anında bilginiz olsun.

Gezi Yazılarım Android Uygulaması için tıklayın.

Yazımla ilgili yorumlarınızı bekliyorum.

İyi seyahatler